13. Hukuk Dairesi 2016/1915 E. , 2018/5414 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat ... ile davalılar vekili avukat ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, davalı şirket ile arasında 18/10/2012 tarihli harici bir satım sözleşmesi imzalandığını, satıcı olarak sözleşmeye imza koyanın ... olduğunu, sözleşme gereğince ... Villa-C adıyla bir gayrimenkulün 159.000GBP karşılığında harici satış sözleşmesi çerçevesinde satılmasının kararlaştırıldığını, ...’un diğer davalılar için çalıştığını, bir kısım ödemenin nakit olarak yapıldığını, bir kısım ödemenin ... hesabına, bir kısım ödemenin ... hesabına yatırıldığını, toplamda 52.190 GBP ödeme yapıldığını, ancak gayrimenkulun devredilmediğini, gayrimenkulü uygun kredi bulamaması nedeniyle almaktan vazgeçtiğini, davalıların bu harici sözleşme nedeniyle 52.190GBP zenginleştiklerini, taraflar arasında yapılan harici sözleşmenin geçersiz olduğunu, bu nedenlerle davalıların geri ödemekle yükümlü oldukları miktarın belirlenerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 45.000 GBP"nin TL karşılığı olan 166.585 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıların ödemekle sorumlu oldukları miktarlar oranında ödenmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalı şirketten harici sözleşme ile satın aldığı taşınmazın bedelinin bir kısmının ödendiğini, taşınmazın tapuda devredilmediğini, bu nedenle davalıların sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek, ödediği bedelin faizi ile tahsilini istemişlerdir. Davalılar, davacıların talepleri doğrultusunda taşınmazı inşa ettiklerini, sözleşmeye konu tapunun halen kimseye devredilmediğini savunarak, davanın reddini dilemişler; mahkemece, davacıların, uygun kredi bulamamalarının subjektif imkansızlık niteliğinde olduğu, dava konusu taşınmazın tamamlandığı dikkate alındığında davacıların sözleşmenin geçersizliği iddiasına dayanarak sözleşmenin feshini talep etmelerinin Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesinde yer alan objektif iyiniyet kuralına aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle davalı şirket ve ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı ... yönünden ise sözleşmede taraf sıfatının olmadığı, anılan davalının müteselsil sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Tapulu taşınmazların harici satış sözleşmesi, MK’nun 706, BK’nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri gereğince geçersizdir. 18.10.2012 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olup, taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilirler. Mahkemece her ne kadar, taşınmazın tamamlandığı dikkate alınarak, sözleşmenin geçersizliği iddiasına dayalı olarak verilenin geri istenmesinin objektif iyiniyet kuralına aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle, davalı şirket ve ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş ise de, davacıların geçersiz sözleşmeyle bağlı tutulamayacağı değerlendirildiğinde, mahkemenin bu gerekçesi yerinde görülmemiştir. O halde, dava konusu olayın ve taraf iddialarının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.