17. Ceza Dairesi 2019/2467 E. , 2019/6680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
sürüklenen çocuklar müdafileri
Yerel mahkemece sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçu ile sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile Türk Ceza Kanunu"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekçeli karar başlığında suçların işlendiği tarih ve zaman diliminin yazılması gerekirken yazılmaması mahallinde giderilebilir eksiklik olarak değerlendirildiğinden, suça konu paranın çalındığı çelik kasanın kilit kısmının içinde kalmış durumda görülerek kolluk görevlilerince 09/10/2007 tarihli zapt etme tutanağı ile zapt edilen kırık anahtar parçasının Adli Emanete alınmayıp zarfa konularak dosya içinde muhafaza edildiği, iade veya zor alım hususunda talepte bulunulmadığı ve hüküm kurulmadığı anlaşılmış ise de zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderleri ile ilgili infazda tereddüde yol açacak şekilde hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "CMK 325/2. maddesi gereğince soruşturma ve kovuşturma aşamasında yapılan adet TL tebligat gideri, adet TL posta gideri, TL keşif ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 41 adet 194,00 TL tebligat, 37 adet 103,00 TL posta, 240,03 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 537,03 TL yargılama giderinin sanıktan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA" cümlesinin çıkarılarak yerine "Her bir sanık ve suça sürüklenen çocuğun sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmaları suretiyle, yargılama giderlerinin sanıklardan TAHSİLİNE" cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan, suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ..."in eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nun 142/2-d maddesine konu hırsızlık suçunun yaptırımının suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 142/2. maddesinde "üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası" olarak öngörüldüğü, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 62. maddesi ile aynı eylemin yaptırımının 142/2. maddesinde "beş yıldan on yıla kadar hapis cezası" olarak arttırıldığı, gece vakti işlenmesi hırsızlık suçunun nitelikli hâli olduğundan 5237 sayılı TCK"nun 66/3 maddesinde "Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri de göz önünde bulundurulur." düzenlemesi gereğince 5237 sayılı TCK"nun 143. maddesindeki arttırımın göz önüne alınması gerektiği, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 143. maddesinde hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde cezanın ""üçte birine kadar"" arttırılacağının öngörüldüğü, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 63. maddesi ile TCK"nun 143. maddesinde hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi hâlinde cezanın "yarı oranında" arttırılacağının düzenlendiği, suç tarihinden sonraki düzenlemeler aleyhe değişiklik getirdiğinden 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü doğrultusunda suça sürüklenen çocukların lehine olan suç tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK"nun 142/2-d ve 143. maddelerindeki düzenlemelerin esas alınması gerektiği, suç tarihinde 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuklar yönünden söz konusu Kanun maddelerine aykırılığın gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK"nun 66/1-d, 66/2-1. cümle, 66/3-4, 67/4. maddeleri uyarınca "11 yıl 3 aylık" kesintili dava zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşılmakla,
5237 sayılı TCK"nun 142/2-d ve 143. maddelerinde tanımlanan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-d, 66/2-1. cümle, 67/4 maddelerine göre hesaplanan "11 yıl 3 aylık" kesintili dava zamanaşımı sürelerinin suça sürüklenen çocuk ... yönünden suç tarihi olan "06/10/2007" gününden ve suça sürüklenen çocuk ... yönünden suç tarihi olan "08/10/2007" gününden inceleme tarihine kadar geçmiş olması;
2-Suça sürüklenen çocuklar ..."ın ve ..."in eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nun 152/1-a maddesine konu mala zarar verme suçunun yaptırımının suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nun 152/1. maddesinde "bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası" olarak öngörüldüğü, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesi ile aynı eylemin yaptırımının 152/1 maddesinde "bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası" olarak indirildiği, suç tarihinden sonraki düzenleme lehe değişiklik getirdiğinden 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü doğrultusunda suça sürüklenen çocukların lehlerinde suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nun 152/1. maddesindeki düzenlemenin esas alınması gerektiği, suç tarihinde 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ... yönünden söz konusu Kanun maddesine aykırılığın gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e, 66/2-1. cümle, 66/3-4, 67/4 maddeleri uyarınca "6 yıllık" kesintili dava zamanaşımı süresine tabi olduğu; suç tarihinde 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan diğer suça sürüklenen çocuk ... yönünden söz konusu yasa maddesine aykırılığın gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e, 66/2-2. cümle, 66/3-4, 67/4 maddeleri uyarınca "7 yıl 12 aylık" kesintili dava zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşılmakla,
5237 sayılı TCK"nun 152/1-a maddesinde tanımlanan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2-1. cümle, 67/4 maddelerine göre hesaplanan "6 yıllık" kesintili dava zamanaşımı süresinin suça sürüklenen çocuk ... yönünden suç tarihi olan 08/10/2007 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş olması,
5237 sayılı TCK"nun 152/1-a maddesinde tanımlanan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2-2. cümle, 67/4. maddelerine göre hesaplanan "7 yıl 12 aylık" kesintili dava zamanaşımı süresinin suça sürüklenen çocuk ... yönünden suç tarihi olan 08/10/2007 gününden itibaren inceleme tarihine kadar geçmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 06/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.