23. Hukuk Dairesi 2016/1402 E. , 2018/2531 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı ...... davacı kooperatifin bağlı olduğu merkez birliği olduğunu, alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlattığını, 13.01.2010 tarihinde icra dosyasına müvekkilince 14.000,00 TL ödendiğini, icra dosyasının daha sonra 2012/2799 Esas sayısı ile yenilenip müvekkili yönünden ödeme emri gönderildiğini, bunun tebliğini takiben istenen faizin kaldırılması için davalıya müracaat edildiğini ancak davalının kabul etmediğini, müvekkilinden 12.879,00 TL gecikme zammı ve 56.450,00 TL asıl alacak talep edildiğini, davalının tuttuğu mali defter kayıtlarında gecikme zammının 6098 sayılı Yasa da belirtilen üst sınırın çok üstünde aylık %5 olarak talep edildiğini, 6098 sayılı BK’nun 120. maddesi dikkate alınarak davaya konu faiz alacağının buna göre hesaplanması gerektiğini, davalı tarafa takip tarihi; 13.01.2010 tarihinde 14.000,00 TL 15.04.2013 tarihinde 20.000,00 TL 23.05.2013 tarihinde 36.450,00 TL ve 714 TL olmak üzere toplam 71.214,00 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek, faiz oranlarının uyarlanması ile davalı kayıtları üzerinden borçlu olmadığının tespiti ile varsa faiz ve ana para yönünden yapılan fazla ödemenin istirdadına, alacaklının %20"den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; aylık gecikme faizinin %1,5 olması gerektiği, %1,5 olduğu takdirde dahi davacının davalıdan alacağı olmadığı gibi 88.023,09 TL borcu olduğu, 71.164,00 TL ödeme yapıldığı buna göre davacı kooperatifin davalı kooperatif birliğine 16.859,09 TL borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı anlaşılmış olup, davacının yaptığı ödemeler, ödeme tarihi itibari ile anaparadan düşülüp, faize ilişkin olarak TBK’nın 88. ve 120. maddeleri dikkate alınarak, takip tarihine kadar faiz işletilmesi sureti ile hesap yapılıp denetime elverişli rapor düzenlenmesi için dosyanın konusunda uzman yeni bir bilirkişiye tevdi edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
../..
S.2.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.