11. Hukuk Dairesi 2018/4538 E. , 2019/6047 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/10/2017 tarih ve 2016/262 E. - 2017/349 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 12/07/2018 tarih ve 2018/173 E. - 2018/842 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi ayrı ayrı taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait 2008/10939 sayılı "sut" ibareli tescilli markası bulunduğunu, davalı tarafından 2013/94410 sayılı "süt" ibareli markanın tescili için başvuru yapıldığını, başvuruya karşı yaptıkları itirazın YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, "süt" ibaresinin nevi belirttiğini ve tanımlayıcı işaretler içinde yer aldığını, bu nedenle 556 sayılı KHK"nın 7-1-c maddesi uyarınca tescilinin mümkün olmadığını, "süt" ibaresinin süt ve süt ürünlerinde tescilinin hukuka aykırı olacağını, davalı markasının müvekkilinin itirazına mesnet markası ile aynı ve ayırt edilmeyecek derecede benzer bulunduğunu ileri sürerek, TPMK YİDK"in 26.08.2014 tarih ve 2014/M-12898 sayılı kararının iptali ile tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının itirazına mesnet marka ile müvekkili başvurusu arasında iltibas tehlikesi yaratacak derecede bir benzerliğin söz konusu olmadığını, davalı Kurumun "OSÜT" ibareli başvuruyu hataen "SÜT" olarak tescil ettiğini, gerekli düzeltmenin yapılması için başvurduklarını, markalar arasında ayniyet veya benzerlik söz konusu olmadığından davacının iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; "şekil+süt" ibaresinin başvurusu yapılan mal ve hizmetler yönünden cins, çeşit, vasıf, kalite ve benzeri nitelikte tanımlayıcı olarak değil, bir marka işareti olarak algılanabileceği,başvuruda nazar boncuğu şeklini andıran işaretin ön plana çıktığı, süt ibaresinin tali unsur olarak yer aldığı, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak markalar arasında ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; "Süt+şekil" ibareli başvuru kapsamında bırakılan 43. sınıf hizmetler ile 29. sınıfta yer alan "süt ve süt ürünleri(tereyağı dahil)" mallarının davacının itirazına mesnet 2008/10939 sayılı markanın kapsamında yer almadığı, dolayısıyla 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi koşullarının başvuru kapsamında yer alan mal ve hizmetler yönünden oluşmadığı, davacı tarafa bilirkişi ücretinin yatırılması konusunda usulüne uygun biçimde kesin süre verilmesine rağmen bilirkişi ücretinin yatırılması, bu itibarla dosyada mevcut delil durumuna göre karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak dava konusu başvurunun asli unsurunun "SÜT" kelimesinden oluştuğu ve başvuruda yer alan şekil unsurunun yardımcı unsur niteliği taşıdığı, bu itibarla dava konusu başvurunun, "süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil)" emtiası yönünden tanımlayıcı nitelikte olup 556 sayılı KHK"nın 7/1-c maddesi uyarınca tescilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kısmen kabulü ile TPMK YİDK"in 09.04.2016 tarih ve 2014/M-12898 sayılı kararının, davacının itirazının reddine ilişkin 2 nolu bendinin "süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil)" malları yönünden kısmen iptaline, davalı şirket adına tescilli 2013/94410 sayılı markanın "süt ve süt ürünler (tereyağı dahil)" malları yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar, tüm tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, ayrı ayrı taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 01/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.