3. Ceza Dairesi 2019/12287 E. , 2019/10982 K.
"İçtihat Metni" Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 87/3, 86/2, 86/3-e (iki kez), 29/1 (iki kez), 31/3 (iki kez) ve 53/1. (iki kez) maddeleri uyarınca 1 ay 17 gün hapis ve 1 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetime tabi tutulmasına dair Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.02.2011 tarihli ve 2008/239 Esas, 2011/158 sayılı kararının 13.09.2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 04.11.2013 tarihinde kasıtlı olarak işlediği dolandırıcılık suçundan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükümlerin açıklanması ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 87/3, 86/2, 86/3-e (iki kez), 29/1 (iki kez), 31/3 (iki kez) ve 53/1. (iki kez) maddeleri uyarınca 1 ay 17 gün hapis ve 1 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.06.2018 tarihli ve 2018/157 Esas, 2018/298 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 18.04.2019 tarih ve 2018/16207 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.05.2019 tarih ve 2019/43933 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. bendinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının aynı Kanun"un 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk olduğunun gözetilmemesinde,
2) Fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 53/4. maddesinde yer alan “fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, aynı Kanun’un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin dikkate alınmamasında,
3) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1. maddesinde düzenlenmiş olan dolandırıcılık suçu olması, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınmış olması gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, dolandırıcılık suçu yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, suça sürüklenen çocuğun denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmemesinde,
4) Suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki ..."ı yaralama suçundan kurulan hükümde, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, üç yıl süreyle denetim süresi belirleneceği ve denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı, 5271 sayılı Kanun"un 231/11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zaman aşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla yeni suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı dikkate alınarak, yargılama konusu basit yaralama suçuna ilişkin olarak 5237 sayılı Kanun"un 66/1-e ve 66/2. maddelerine göre hesaplanan 5 yıl 4 aylık asli zaman aşımı süresinin, sorgu tarihi olan 17.04.2008 gününden, mahkumiyet kararının verildiği 29.06.2018 tarihine kadar gerçekleştiği ve bu süre içerisinde zaman aşımını kesen başka bir işlem de yapılmamış olduğundan gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken kovuşturmaya devamla yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.06.2018 tarihli ve 2018/157 Esas, 2018/298 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.