8. Hukuk Dairesi 2017/6379 E. , 2017/6210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Soybağının Tespiti ve Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi"nin 12.05.2015 gün ve 2014/19016 Esas, 2015/8091 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden küçük.... 25.08.2006 tarihinde dünyaya gelmesine rağmen davalı ...’nin anne ve babası olan davalıların murisi ...n ve davalı ...’ün çocuğu gibi onların nüfusuna kaydedildiğini ileri sürerek, küçük....anne adının Nuriye ve baba adının....olarak düzeltilmesini talep etmiş, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ..."ın temyizi üzerine, Yargıtay... Hukuk Dairesi"nin 12.05.2016 gün 2014/19016-2015/8091 sayılı ilamı ile “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 33. maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 36.maddesinde; "Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır."
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 295. maddesinde; " Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir. Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.” hükümleri yer almaktadır.
Eldeki davada, küçük ....gerçek annesinin ... ve gerçek babasının da davacı ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istenmiştir. Burada kademeli olarak iki talep bulunmakta; ilk talep küçük....üfusa kayıtlı bulunduğu...hanesine gerçeğe aykırı beyana dayalı olarak yazılmış bulunduğundan bu hanedeki kaydın iptali ile annesi olan davalı ...’nin kızlık hanesine tescili, ikinci talep ise küçük .. gerçek babasının davacı ... olması nedeniyle davacı ... tarafından küçüğün tanınması istemine ilişkindir.
Nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davanın nüfus müdürü veya temsilcisinin huzuru ile görülmesi zorunlu olduğu gibi Yargıtay uygulamaları dikkate alındığında nüfus ve soybağına ilişkin davalarda DNA incelemesi yapılması da zorunludur.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında mahkemece, nüfus müdürü veya temsilcisi hazır bulunmadan ve tarafların kabulü dikkate alınarak.....incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuş, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Bozma ilamında belirtildiği üzere dava,küçük....gerçeğe aykırı olarak oluşturulan mevcut kaydının iptali ile gerçek annesinin kızlık hanesine tescili, ikinci talep ise gerçek babasının davacı ... olması nedeniyle davacı ... tarafından küçüğün tanınması istemine ilişkindir.
Davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne hanesine kayıt istemi de yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır.
Çocuğun gerçek baba üzerine kayıt istemi ise tanımadır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur.
Hal böyle olunca.... mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile gerçek babasının hanesine kaydedilmesi davasında çocuk ile gerçek babası arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirilmesi gerekir.
Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında Mahkemece re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Davada,.....babası hanesine tescili istemi Türk Medeni Kanununun 295 ve devamı maddelerinde düzenlenen tanıma istemine ilişkin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği dikkate alındığında, babanın ... olduğuna ilişkin davaya devam edilmesi ve DNA incelemesi yaptırılmak sureti ile oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmelidir. Abdullah Ali"nin gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin istem ile annesinin ... olarak tesciline dair davanın ise tefrik edilerek davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine bu dava yönünden de aile mahkemesinde bakılarak işin esası hakkında karar verilmesi, doğru değildir. Bu durumda, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmadığından mevcut bozma kararına görev yönünden bozmaya ilişkin bu ilavenin yapılması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle karar düzeltme isteğinin kabulü ile Yargıtay 18. Hukuk Dairesi"nin 12.05.2016 gün 2014/19016-2015/8091 Karar sayılı bozma kararına görev ile ilgili bozmanın da eklenmesi suretiyle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın karar düzeltme isteyene iadesine, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.