9. Hukuk Dairesi 2009/42730 E. , 2012/4262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti
Davacı, olay günü elinde falçata bulunduğu bir sırada iş arkadaşı ..."nin aniden geri dönmesi sebebiyle iş arkadaşının belinden hafif şekilde yaralandığını, davalının olayı büyüterek işyerinde kavga nedeniyle davacının ve iş arkadaşının iş sözleşmesini feshettiğini, bunun üzerine davalıya tekrar işe alınması ve kıdem tazminatının ödenmesi amacıyla noter ihtarı keşide edildiğini bilahare ... İcra Müdürlüğünün 2004/512 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı üzerinden yapılan itirazın iptali ile takibin devamına davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti
Davalı, davacının elinde falçata bulunduğu bir sırada iş arkadaşı ..."nin aniden geri dönmesi nedeniyle iş arkadaşının belinden hafif bir şekilde yaralandığı iddiasının işyerine verdiği savunma yazısı çerçevesinde tamamen gerçek dışı olduğunu, bu savunma yazısına göre davacının iş arkadaşı ... ile kavga ettiğinin sabit olduğunu, olayın hastaneye, karakola ve savcılığa intikal ettiğini, işyeri huzurunun bozulduğunu, bu nedenle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe
1-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25. inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (d) alt bendinde, işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 01.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
Somut olayda; davacı kendi el yazısı ile verdiği savunmasında "...... alkol almıştı. Sürekli beni rahatsız ediyordu. Ben uyardım. Ama ... dinlemedi. Ben posta başı Mehmet"e söyledim. O da ..."a söyledi. Ama ... dinlemedi. Geldi bana ana avrat küfür etti sonra da bana yumruk vurmaya başladı. O an ben şuurumu kaybetmişim. Benim bile haberim yok. Bana falçata bıçak vurdu dedi ama benim haberim yok..." şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı ile diğer işçinin daha sonra savcılık aşamasında ve yargılama aşamasında vermiş oldukları beyanların ceza almaktan kurtulmaya yönelik nitelikte ve davacıyı haklı göstermek amacıyla yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Davalı ise savunmasında davacının işyerine verdiği savunma yazısına göre davacının iş arkadaşı ... ile kavga ettiğinin sabit olduğunu, olayın hastaneye karakola ve savcılığa intikal ettiğini, işyeri huzurunun bozulduğunu, bu nedenle davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini belirmiştir.
Mahkemece "olaydan sonra ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2003/26087 Soruşturma nolu dosyası ile soruşturma açılmışsa da şikayetten vazgeçme nedeniyle suça konu olan eylemin takibi şikayete bağlı suç olduğundan takipsizlik kararı verilmiştir. Yine olay İş Müfettişliğine intikal etmiş ve iş Müfettişince hazırlanan raporda; olayın iş kazası olduğu, olayda işverenin %20, ... Sepetçinin ise %80 olarak kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir. İş Müfettişinin tespit ettiği vakıa ve tespitler aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğundan, ayrıca olayın mağduru ..."nin beyanları göz önüne alındığında davacının iş akdinin feshinin haksız olduğu davalı işveren tarafındn davacının iş akdinin haklı olarak fesih ettiğine ilişkin belge ve kanıt sunamadığı gibi bu iddasınıda kanıtlayamadığı yapılan feshin haksız olduğu ve fesihden sonra davacının işçilik alacaklarının davalı işveren tarafından ödendiğine ilişkin belge ve kanıttta dosyaya ibraz edilemediği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak davacının olayın hemen akabinde kendi el yazısı ile yazdığı savunmasından anlaşıldığı üzere işyerinde işverenin diğer işçisiyle kavga ettiği sırada diğer işçiyi bıçak ile yaraladığı, olayın başlangıcında diğer işçinin küfür etmesi ve yumruk vurmasının davacının bıçaklama eylemini haklı kılmayacağı açıktır.
Kaldı ki; davalı işveren diğer işçinin de aynı nedenle iş sözleşmesini feshetmiştir.
Bu nedenle davalı feshinin haklı olduğu anlaşılmakla yanılgılı değerlendirme sonucunda davalı feshinin haksız olduğunun kabulü ile hüküm kurulması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.