Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3909
Karar No: 2019/191
Karar Tarihi: 09.01.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3909 Esas 2019/191 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Hukuk Mahkemesi'nin miras nedeniyle ortaklığın giderilmesi davasından verdiği hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereği muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılmaması gerektiğini belirtmiştir. Kanun değişikliği ile birlikte, muhataba çıkarılan ilk tebligatın öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine normal bir şekilde yapılması gerektiği ve muhatabın bulunmaması durumunda, tebligatın kendisine ulaşması için araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekmektedir. Gerekçeli kararın davalıya adres kayıt sistemindeki adresine şerh yazılmaksızın tebliğ edildiği, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğu belirtilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddeleri açıklayıcı bir şekilde karara eklenmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/3909 E.  ,  2019/191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki miras nedeniyle ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince,
    Gerekçeli kararın davalı ...’a Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde yer alan adresine mahkemece bu yönde şerh yazılmaksızın tebliğe çıkarıldığı, posta memuru tarafından tebligat parçasının arkasına “belirtilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması” nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiğine dair kaşe vurulduğu, davalı ...’ın ise dava tarihinde vesayet altında olduğu, gerekçeli kararın vasisi ... yerine ...’a Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, bu sebeple adı geçen davalılara çıkarılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşıldığından; davalı ... ile ... vasisi ...’a gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. ve 21. maddeleri gözetilerek ve Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliği ile kanun yoluna başvuru süresinin beklenilmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 09.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi