Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/275
Karar No: 2020/7416
Karar Tarihi: 23.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/275 Esas 2020/7416 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/275 E.  ,  2020/7416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.
    Hukuk Dairesi
    ...,...

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacıya ait deponun davalı tarafından sigortalı olduğunu, depoda 24.02.2012 tarihinde çıkan yangın sonucu hasar oluştuğunu, davalıya başvuru yapıldığı halde ödeme yapılmadığını, sadece davacının alacaklıları tarafından gönderilen haciz ihbarnameleri üzerine 259.501,00 TL. ödendiğini ve gerçek zararın karşılanmadığını, davacının 03.07.2012 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu"na başvurduğunu, Hakem Heyeti tarafından davacı lehine 5.350.569,70 TL. tazminata karar verildiğini, ancak İtiraz Hakem Heyeti tarafından 27.01.2014 tarihli karar ile Hakem Heyeti"nin yasal sürede karar vermediği gerekçesiyle bu kararın kaldırılıp dosyanın görevli mahkemeye tevdi için Hakem Heyeti"ne iadesine karar verildiğini, temyiz edilen bu kararın 09.12.2014"te onanarak kesinleştiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.350.569,70 TL"nin 24.02.2012 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, zararın teminat dışı olduğunu, yangının şüpheli olduğunu tespit ettiklerinden davacı şirket yetkilisi hakkında şikayette bulunduklarını, mevcut hale göre eksperce belirlenen 259.501,00 TL"yi davacının borçlu olduğu icra dosyalarına ödediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; TTK"nun 1268. maddesi ve YSGŞ"nın C.10 maddesi gereği alacağın 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu; davacının alacağı için hakeme başvurusu ile kesilen ve yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin de dolmasından sonra eldeki davanın açıldığı ve alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından; davacı alacağının hüküm altına alındığı ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından yok hükmünde sayılmasına karar verilen hakem kararının 09.12.2014"te onama ile kesinleştiği ve davacının yaklaşık 1 yıl sonra eldeki davayı açtığı; davacının yararlanması düşünülebilecek olan TBK"nun 158. maddesindeki 60 günlük ek sürenin de aşıldığı; davalının icra dosyalarına ödeme yaptığı tarih 24.05.2012 olduğundan, kısmi ödeme nedenli zamanaşımının kesildiğinin kabulü halinde dahi davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığı; davalının rizikonun teminat dışı olduğu yönündeki savunması ve yangın olayına ilişkin ceza davasında katılan olarak yer aldığı dikkate alındığında, davalının borcu ikrar etmiş de sayılamayacağı; BK"nun 60. maddesindeki ceza zamanaşımının uygulanması hükmünün somut olayda uygulanma imkanının bulunmadığı, davanın 2 yıllık zamanaşımından sonra açıldığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçeleriyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği tazminat istemine ilişkindir.
    Taraflar arasında imzalı işyeri sigorta poliçesinin tanzim edildiği tarih ve riziko tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1268/1. maddesi ve Yangın Sigortası Genel Şartları"nın C.10. maddesi gereği, sigorta sözleşmesinden doğan davalar için 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. İstinaf Mahkemesi tarafından da bu gerekçeyle, davaya konu edilen alacağın zamanaşımına uğradığı kabul edilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Davacının, taraflar arasında imzalı 29.07.2011- 29.07.2012 vadeli İşyeri Sigorta Poliçesi"ne dayalı olarak tazminat talebinde bulunduğu; davaya konu edilen rizikonun 24.02.2012 tarihinde gerçekleştiği ve davanın 03.11.2015 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, davanın 2 yıllık
    zamanaşımı süresi içinde açılmadığına ilişkin kabul doğru görünmektedir. Ne var ki; davacıya ait işyerinde gerçekleşen yangın olayının şüpheli olduğu, yangının sigortadan menfaat temin etmek amacıyla kasten çıkartılmış olabileceği iddiası ile davalı sigortacının davacı sigortalı yetkilisi hakkında, "sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık" iddiası ile C. Başsavcılığı"na şikayette bulunduğu (ceza dosyası dosya içinde bulunmadığı ve istinaf aşamasında olduğu bildirildiğinde, şikayet tarihi net biçimde tespit edilememiş olmakla birlikte; aynı konudaki tahkim yargılaması sırasında davalı vekilinin sunduğu 12.03.2013 tarihli dilekçeden, suç duyurusunun bu dilekçe tarihinden önce yapıldığı anlaşılmaktadır); İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2016/170 E.- 2017/51 K. sayılı dosyasında, davacı şirket yetkilisi ve diğer 6 sanık hakkında dava açıldığı; ceza mahkemesi tarafından, atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı ve yangının kasten çıkartıldığına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle, 22.02.2017 tarihinde beraat kararı verildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Davalı ... vekili, davaya konu zararın, yangının şüpheli olması nedeniyle poliçe teminatı dışında kaldığını ve bu hususta yaptıkları şikayete ilişkin ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı sigortacının, poliçe kapsamındaki yangın rizikosunun gerçekleşme biçiminin şüpheli olduğu ve yangının kasten çıkartıldığı iddiasıyla yaptığı savcılık şikayetiyle (davacının eldeki davadan önce başvurduğu Sigorta Tahkim Komisyonu nezdindeki yargılama devam ederken) ileri sürdüğü; Sigorta Tahkim Komisyonu nezdindeki yargılama sürecinin tüm aşamalarıyla sona erip kararın kesinleştiği tarihten çok sonraki bir zamanda (22.02.2017"de) maddi vakıaya (yangının sigortadan menfaat temini için kasten çıkartılmasına) ilişkin durumun netleştiği; davalı şikayetiyle başlatılan ceza yargılamasında, yangının davacı ya da davacı ile ilişkili kişiler tarafından kasten çıkartıldığının tespit edilmesi halinde zararın teminat dışı kalacağı da gözetilerek zamanaşımı değerlendirmesinin yapılması, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacaktır.
    Açıklanan vakıalar karşısında; davalı sigortacının zararın teminat dışı olduğuna ilişkin savunmaları ile bu hususta Tahkim yargılaması devam ederken yaptığı şikayet sonucu yürütülen ceza soruşturmasının başlama tarihi ve ceza davasının kapsamı; sürecin bu şekilde gerçekleşmesinde davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı dikkate alınarak zamanaşımının değerlendirilmesi gerekirken, davanın
    zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, İstinaf Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun"un 373/1. maddesi uyarınca, dosyanın İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne ve Dairemiz karar örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi