11. Hukuk Dairesi 2020/2658 E. , 2020/5857 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29.11.2017 tarih ve 2014/1197 E- 2017/1043 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 29.11.2018 tarih ve 2018/505 E- 2018/1419 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının Maliye Hazinesi adına kayıtlı bulunan İstanbul İlindeki taşınmazı üzerinde akaryakıt satış ve servis istasyonu kurmak ve işletmek amacıyla Milli Emlak Müdürlüğü ile imzalamış olduğu irtifak hakkı sözleşmesine göre irtifak hakkı bedelinin, yıllık irtifak hakkı bedeli ve akaryakıt istasyonunun faaliyete başlamasında sonra elde ecedeği hasılattan %1 pay oranı olarak iki kalem şeklinde belirlendiğini, akaryakıt istasyonu işlemek üzere dava dışı şirket ile imzalanan protokolde, davacının işleticilik bedelini ve beher yıl Milli Emlak’a ödenmesi gereken yıllık katılım payını Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne ödemesini müteakip bayiinin bu bedelleri beş gün içinde defaten davacıya ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacı, dava dışı şirket ve davalı ile imzalanan protokolle davalının bayii olduğunu ve dava dışı şirket ile imzalanan ek protokolde belirtilen yükümlülükleri devraldığını, irtifak hakkı bedelinin tahsili amacıyla yapılan takibe davalının itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının Milli Emlak Müdürlüğü’ne ödemekle yükümlü olduğu edimini davalıya yıkmaya çalıştığnı, davalı ile imzalanan protokolde bu yönde bir madde bulunmadığını, davalı şirketin faaliyetten men edilmesi sebebiyle 29.07.2011 tarihi itibarı ile akaryakıt satış faaliyeti durdurulduğu halde bunu bilen davacının olmayan gelirden hasılat payı üreterek davalıyı sorumlu tuttuğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının 13.09.2013 tarihli irtifak hakkı bedeli konulu 79.149,00 TL + %18 vergi matrahı 14.246,82 TL olmak üzere toplam 93.395,82 TL bedelli faturadan kaynaklı icra takibi başlattığı, irtifak hakkı sözleşmesi uyarınca 2013-2014 yılı irtifak hakkı bedelinin 79.061,00 TL olarak hesap edildiği, irtifak hakkı bedeli ile 88,00 TL kati teminat bedelinin
dava dışı malik Maliye Hazinesi"ne davacı tarafça ödendiği, davalı şirketin önceki protokolden kaynaklanan önceki bayiinin tüm edim ve yükümlülüklerini yeni bayii olarak devraldığı, ek protokol ile davacı tarafından Milli Emlak Müdürlüğü"ne ödenmesi gereken irtifak hakkından kaynaklanan yıllık katılım bedeli ve işleticilikten kaynaklanan tüm bedellerin davalı tarafından davacıya ödenmesinin üstlenildiği, davalı şirketçe faaliyetinin son bulduğunu ileri sürülmüşse de anılı protokollerin feshedildiğine yahut sonlandırıldığına ilişkin herhangi bir belge ve kayda rastlanılmadığı, ayrıca her iki tarafça ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davaya konu 93.395,82 TL bedelli faturanın hem davacının hem de davalının ticari defterlerinde mevcut olduğu, davalı tarafça kanuni sürede herhangi bir itirazın yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak likit olduğundan, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinafa başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, taraflar arasında imzalandığı çekişmesiz bulunan 07.02.2008 tarihli protokol gereği, davalının dava dışı Trabzon Spor Ticaret Ürün.Tic.A.Ş."nin bayii yükümlülüklerinin tamamını üstlendiği, incelenen ticari defter ve kayıtlara göre davacının dava tarihi itibariyle 93.395.82 TL’lik fatura tanzim edildiği, mevcut faturanın davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tacirin kendisine gönderilen faturayı itiraz etmeksizin ticari defterlerine davacı alacağı olarak işlediği, söz konusu fatura bedelinin davacıya ödenmediği, davacının 93.395.82 TL tutarında cari hesap alacağı bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.784,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.