5. Hukuk Dairesi 2017/802 E. , 2017/21318 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkindir. Ancak;
1-Davacılardan ..."in başka paydaşın payını satın aldığı, ..."ın ise payının bir kısmını sattığı gözetildiğinde yeni pay durumuna göre 38.596,61 TL üzerinden hüküm kurulması gerekirken fazla bedele hükmedilmesi,
2-Tapudaki haciz kayıtlarının bedele yansıtılması ile ilgili infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması,
3-Kamulaştırmasız el atılan alan 57,92 m2 olduğu halde hüküm fıkrasında maddi hata sonucu 5792 m2 yazılması,
4-13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 saylı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Dosyada bulunan delil ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 04.11.1983 gününden sonra el atıldığı anlaşılmakla, nispi harç hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
5-Davanın kısmen kabul-kısmen red ile sonuçlandırılması gerektiğinden, bunun sonucu olarak davalı idare vekili lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasnı gerektirmediğinden,
a-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin çıkarılmasına, yerine (Davanın kısmen kabulüne, 38.596,61 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı idareden alınıp payları oranında davacılara verilmesine, davacıların payları üzerindeki haciz ve ipoteklerin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına
b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinden (5792) rakamlarının çıkarılmasına, yerine (57,92) rakamının yazılmasına,
c-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 4. bendin çıkarılmasına, yerine (Alınması gereken 2636,53TL harçtan davacı tarafça yatırılan toplam 549,90 TL"nin mahsubu ile bakiye 2086,63 TL"nin davalı idareden alınarak hazineye irad kaydına, davacı tarafça yatırılan 524,70 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine)cümlesinin yazılmasına,
d-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak davalı idare lehine 1320,00TL vekalet ücretinin davcı taraftan alınıp davalı idareye verilmesine) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.