Görevi kötüye kullanma ve güveni kötüye kullanma suçlarından sanık ... hakkında son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair...4. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/09/2015 tarihli ve 2015/108 esas, 2015/269 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10.03.2016 gün ve 12461-2015-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2016 gün ve 2016/126980 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
Dosya kapsamına göre, 1982 Anayasasının 141. maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararlan gerekçeli olarak yazılır."" ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/1. maddesinde “Hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 230 uncu madde göz önünde bulundurulur. Kararların örneklerinde karşı oylar da gösterilir.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, Mahkemesince, sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda herhangi bir gerekçe gösterilmeden, iddianamede ileri sürülen hususlar tartışılmadan, savunma, lehe ve aleyhe delillerin birlikte değerlendirilmesi ile sabit kabul edilen veya edilmeyen olaylar gösterilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, sadece yeterli delil bulunmadığından bahisle yazılı şekilde son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Gerekçeli kararda deliller tek tek gösterildikten sonra, mevcut delillerin son soruşturmanın açılmasına yetecek derecede olmadığından bahisle verilen karara ilişkin gerekçenin, Anayasanın 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34/1. maddesi kapsamında yeterli olduğu anlaşıldığından yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 26/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.