MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/10/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin, 2013 yılında İbrahim Kavağı Köyü Alacakarış mevkiinde yazılı sözleşme ile bahçe kiraladığını; davalının su borularını keserek bahçeye gelen suyu engellediğini, yeterli sulama yapılamaması nedeniyle taşınmazda bulunan meyve ağaçlarının ve üzüm asmalarının zarar gördüğünü, ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/11 D. İş sayılı dosyası ile zararının tespit edildiğini beyan ederek, uğradığı maddi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak, sulama yetersizliğine bağlı olarak meyve ağaçlarında verim kaybı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde; ""Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir"" şeklinde düzenleme mevcuttur.
Dosyanın incelenmesinde; gerekçeli kararın hüküm bölümünde, davacı yararına maddi tazminat miktarı belirlenerek hüküm altına alındıktan sonra; devamında "asıl alacak miktarı üzerinden ¼ oranında hakkaniyet indirimi yapılmasına’" şeklinde bir ibareye yer vermek suretiyle infazda tereddüte sebebiyet verilmiştir. Mahkemece, yukarıda gösterilen kurallar gözetilmeksizin, infazda tereddüt oluşacak şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.