11. Hukuk Dairesi 2018/4575 E. , 2019/6037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/09/2017 tarih ve 2015/330 E. - 2017/322 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 12/07/2018 tarih ve 2018/165 E. - 2018/855 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “ÇITIRIM” ibareli 35. sınıfta tescilli 2009/21008 ve “ÇITIRIM FIRIN SHOP” ibareli 30, 43 ve 35. sınıflarda tescilli 2012/17278 numaralı markaların sahibi olduğunu, “ÇITIRIM” ibaresini 2001 yılından itibaren ticaret unvanında da kullandığını, müvekkilinin ayrıca firma adına tescilli olup yenilenmesinin sehven unutulduğu 2002/32161 numaralı 29, 30 ve 43. sınıflarda tescilli “ÇITIRIM” ibaresinin de sahibi olduğunu, 2002/32161 sayılı “ÇITIRIM” markasının tescilinin yenilenmesi için davalı Kuruma 2014/12001 numarası ile başvuruda bulunduğunu, başvuruya davalı şirket tarafından “ÇITIR” markalı ve 2000/09654 sayılı 29, 30 ve 32. sınıflarda tescilli markasını gerekçe göstererek itiraz edildiğini, itirazın nihai olarak YİDK’nın 13/08/2015 tarih 2015-M-7735 sayılı kararı ile kısmen kabulüne karar verilerek başvuru kapsamındaki bir kısım malların çıkartılmak suretiyle tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, müvekkilinin müddet konumunda olan markasının 2 yıllık süre içinde yenilenmesi için başvuruda bulunulduğundan öncelik haklarının bulunduğunu, markaların birbirinden görsel ve işitsel olarak farklı olduğunu, iltibasın ve karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmayacağını, markaların bir bütün olarak dikkate alınması gerektiğini, davalı şirketin “ÇITIR” markasını piyasada kullanmadığını, tescilin yenilenmesi amacıyla yapılan başvuruya davalı şirketin itirazda bulunmasının iyi niyetli olmadığını ileri sürerek YİDK’in 13/08/2015 tarih 2015-M-7735 sayılı kararının iptali ile iptali edilen mallar açısından tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Çıtırım Unlu Mam. İth. Paz. Turz. Tic. Taş. ve İnş. Ltd. Şti. vekili, davacının markası ile müvekkilinin markasının görsel ve işitsel olarak ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, başvuru konusu markanın kapsamında kalan mal ve hizmetler ile müvekkili markasında yer alan mal ve hizmetlerin aynı olduğunu, davacının diğer markalarındaki “ÇITIR” ibaresinin esas unsur olmayıp tamamlayıcı unsur olduğunu, bu nedenle davaya emsal teşkil etmeyeceğini, müvekkilinin marka tescil tarihinin 22/05/2000 olması sebebiyle davacının öncelik hakkının bulunmadığını, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, başvuru konusu marka ile itiraza mesnet marka arasında görsel, işitsel, kavramsal ve tescili istenilen mallar bakımından benzerlik bulunduğunu, davacının tanınmışlık iddiasının yeterli bilgi ve belge ile desteklenmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, marka başvurusunun kabul edilmeyen kısımlar yönünden davacının başvurusu ile davalı şirket markası arasında biçim, düzenleme, tertip tarzı itibarıyla görsel ve anlamsal olarak tüketiciyi iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunmadığı, davacının markasındaki tasarım görseline bakıldığında başvuruda yer alan buğday başaklarının markayı davalı şirket markasından uzaklaştırdığı ve ayrıştırdığı, davacının başvuru konusu işareti ile davalı şirket ibaresi arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, davacının tescilini talep ettiği “unlu ürünler ve tatlılar” emtiası ile ilgili olarak 31/12/2001’de ticaret unvanı ve 17/12/2002’de marka olarak tescil ile edinilen 15 yıldır fiili kullanım yolu ile elde edilmiş markasal haklarının korunmaya değer hale geldiği, dava konusu marka ile üstün ve öncelikli kazanılmış hakkının olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile TPMK YİDK’nın 2015-M-7735 sayılı kararının marka başvurusundaki kabul edilmeyen kısımlar yönünden iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun önceki markanın asli unsuru muhafaza edilerek ve markanın davacı ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle önceki başvurudaki ürün ve hizmetleri içerecek biçimde düzenlendiği, bu durumda markanın seri marka uygulamasından da yararlanması gerektiği, 556 sayılı KHK 8/son maddesinde belirtilen 2 yıllık süre içinde başvuruda bulunulduğu, mahkemenin bu gerekçeler ile davanın kabulüne karar vermesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile davalı taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 27/09/2017 tarih 2015/330 E. - 2017/322 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın belirtilen gerekçeler ile kabulüne, TPMK YİDK’in 2015-M-7735 sayılı kararının marka başvurusundaki kabul edilmeyen kısımlar yönünden iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 01/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.