Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3122
Karar No: 2015/3786
Karar Tarihi: 09.03.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/3122 Esas 2015/3786 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/3122 E.  ,  2015/3786 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...."nin tüm, davalı Bakanlığın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine;
    2-Davacı, davalı işyerinde aşçıbaşı olarak çalışırken, Eskişehir ilindeki davalı Bakanlığa ait işyerindeki ihale süresinin dolması nedeniyle oradan ayrılıp davalı şirketin İzmir ilindeki işyerinde çalışırken ücret alacaklarının eksik ödenmesi nedeniyle haklarını talep etmesi üzerine iş akdinin alt işveren şirket tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının iş akdinin feshedilmediğini, işi kendisinin bıraktığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının davalı Bakanlığa ait işyerindeki çalışması ile davalı şirketin İzmir ilindeki çalışması iki ayrı çalışma olarak değerlendirilip iş akdinin alt işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Alt işveren ile –asıl işveren arasındaki ilişkinin davacının alacaklarına etkisi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
    Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
    İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.
    İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez. Dairemizin kökleşmiş kararlarına göre işyeri devri işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaz. İşyeri devrinin çalışma koşullarını ağırlaştıran bir yönü olup olmadığı belirlenmelidir
    Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
    Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
    İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
    Somut olayda, davacı davalı ..."ne bağlı olarak 7.8.2008-4.6.2009 tarihleri arasında davalı şirketin alt işverenliğini yaptığı başka bir işyerinde 5.6.2009-31.12.2011 tarihleri arasında davalı Bakanlığa ait işyerinde, 7.1.2012-10.3.2012 tarihleri arasında davalı şirkete ait başka bir işyerinde çalışmış davacının, eksik ödenen veya ödenmeyen işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine davacının iş akdinin haklı neden olmaksızın 11.3.2012 tarihinde sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.
    Davacının, davalı Bakanlığa ait işyerindeki çıkış bildirimi, ihale süresinin dolması ve yeni ihalenin alınamaması nedeniyle SGK nezdinde işyeri tescil kaydının kapatılmasındaki zorunluluk nedeniyle yapılmış olup, bu durum teknik anlamda bir fesih değildir. Davacı ve davalı şirket tarafından ihale süresinin bitim tarihi olan 31.12.2011 tarihinde iş akdinin feshedildiğine dair bir beyanda bulunulmamış, bu yönde bir savunma da yapılmamıştır.
    Bu durumda, 31.12.2011 tarihinden sonrada alt işveren yanında çalışmaya devam eden davacının iş akdinin bilahare, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen haksız fesih sonucu son bulduğu kabul edilmelidir. Davacının hak kazandığı kıdem tazminatı ile diğer işçilik alacaklarından davalı Bakanlık ancak 5.6.2009-31.12.2011 tarihleri arasındaki kendi dönemi ile sınırlı olarak sorumludur. 31.12.2011 tarihinde fesih olmadığına göre; bu tarihten sonra doğan alacaklar ile feshe bağlı alacaklar olan ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağından Bakanlık sorumlu tutulamaz. Mahkemece yazılı şekilde verilen karar hatalıdır.
    O halde davalı Bakanlık vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı şirkete yükletilmesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi