Mahkemesi : ........... Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma



Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Gerekçeli karar başlığında, suç olarak “Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine sadece “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama” yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak görülmüştür.

Sanık .. .."ın 09.12.2013 ve 06.01.2014 tarihli temyiz dilekçelerinden sadece başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinde bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;

1- Sanık .. .. hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;

Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.

Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeleri kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,


2- Sanıklar .. .. ve .. .. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;

CMK"nın 119/1. maddesi uyarınca verilmiş bir arama kararı bulunmaksızın sanıkların üzerinde yapılan aramada suça konu uyuşturucu maddelerinin bulunduğu, bu şekilde gerçekleştirilen arama işleminin Anayasanın 38/6. maddesinin "Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez", CMK"nın 217/2. maddesinin "yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.", 206/2-a maddesinin "Ortaya konulması istenilen bir delil kanuna aykırı olarak elde edilmişse reddolunur." hükümlerine aykırı olduğu ve elde edilen maddi delillerin hükme esas alınamayacağı, sanıkların tüm aşamalarda uyuşturucu madde ticareti yapmadıkları yönündeki suçu inkara yönelik savunmaları ile tüm dosya kapsamı karşısında, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirme dışı tutularak, sanıkların hukuki durumlarının buna göre tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

Kanuna aykırı olup, sanık .. .. ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin öncelikle bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.