23. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9828 Karar No: 2016/9103 Karar Tarihi: 26.10.2016
Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/9828 Esas 2016/9103 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, dolandırıcılık suçundan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince 1 yıl 1 gün hapis ve 99.166.166 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak, daha sonra 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanık hakkında açılan kamu davası 765 sayılı Kanun'un zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmıştır. Kanun yararına bozma talebine dayanılarak yapılan ihbar üzerine, mahkeme, zamanaşımı sebebiyle verilen kararın bozulmasına ve dosyanın mahalline gönderilmesine karar vermiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şunlardır: 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 503/1, 81/2 ve 81/3. maddeleri; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun lehe hükümlerinin uygulanması hakkındaki 9. maddesi, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un \"Lehe hükümlerin uygulanmasında usul\" kenar başlıklı 9. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi.
23. Ceza Dairesi 2016/9828 E. , 2016/9103 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 503/1, 81/2 ve 81/3. maddeleri gereğince 1 yıl 1 gün hapis ve 99.166.166 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2002 tarihli ve 2002/59 esas, 2002/103 sayılı kararının Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 19/11/2002 tarihli ve 2002/11839 esas, 2002/9160 sayılı kararı ile onanmasını müteakip infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanığın 765 sayılı Kanun"un 503/1, 81/2 ve 81/3. uyarınca 1 yıl 1 gün hapis ve 99,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 28/09/2006 tarihli 2002/59 esas, 2002/103 sayılı kararının Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 27/01/2010 tarihli ve 2009/19521 esas, 2010/151 sayılı kararı ile bozulması üzerine, sanık hakkında açılan kamu davasının 765 sayılı Kanun’un 102/4 ve 104/1-2. maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 13/05/2010 tarihli ve 2010/67 esas, 2010/153 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 06/04/2016 gün ve 789-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/04/2016 gün ve 2016/152815 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteminde; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Lehe hükümlerin uygulanmasında usul” kenar başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında; sanık hakkındaki kesinleşmiş hükümle sonuçlanmış olan davanın zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden ...Asliye Ceza Mahkemesinin 13.05.2010 tarih, 2010/67 esas, 2010/153 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 26/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.