19. Hukuk Dairesi 2016/18170 E. , 2017/3831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili hakkında icra takibine konu edilen 78.000,00 TL"lik senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin takip alacaklısına böyle bir bono vermediğini, davalının müvekkiline bu kadar yüksek meblağlı borç verebilecek ekonomik güce sahip olmadığını, senedin bedel hanesinde tahrifat yapılarak 8.000,00 TL olan bedel hanesine 7 rakamının sonradan eklenerek bedelin 78.000 TL"ye yükseltildiğini, senet metninde malen kaydı bulanmasına rağmen, davalının Savcılıkta verdiği ifadede senedi ödünç para karşılığı aldığını savunarak ispat külfetini üzerine aldığını, müvekkilinin hakkındaki icra takibi ve takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu senet üzerindeki imzanın savcılık dosyasında alınan kriminal polis raporu ile davacının eli ürünü olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin verdiği borç karşılığı senedi aldığını, tahrifat iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu senet üzerindeki imzaların davacı eli ürünü olduğunun ceza davasında alınan adli tıp raporu ile anlaşıldığını, davacının senedin rakamla yazılı bedel hanesine 7 rakamının sonradan eklendiğini ileri sürse de rakamla yazı arasında çelişki bulunması halinde TTK"da yazı ile yazılı bedele itibar edileceğinin düzenlendiği, davacının yazı ile yazılı bedel hanesine bir itirazının bulunmadığı gözetildiğinde davacının davasında haksız olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine, yasal şartları oluşmadığından davalının tazminat isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillleri tarafından temyiz edilmiştir...
Dava, malen kaydı taşıyan bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı davacıya nakit verilen para karşılığı senedin alındığını belirterek senet metnini talil etmiştir. Senedin ihdas nedeninin talil edilmesi halinde davalı bu savunmasını kanıtlamak zorundadır. İspat yükü davalıya geçmiş olmasına rağmen mahkemece ispat külfetinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gibi dava konusu bonoda imza sahteliğine ilişkin iddiada bulunulmuş olmasına karşılık mahkemece kesinleşmemiş ceza mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru olmayıp, ayrıca bonodaki bedel kısmında tahrifat yapıldığı iddiası bulunduğundan tahrifat yapılmışsa tahrifattan önceki bedelin geçerli olacağı gözönüne alınarak bu konuda da inceleme yapılmamıştır. ... Cumhuriyet Başsavcılığı 2014/1485 soruşturma nolu, 2017/2 fezleke nolu fezlekesi ile ilgili olarak dava açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmışsa ceza mahkemesi davasının bu davaya etkisi üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.