4. Hukuk Dairesi 2018/2854 E. , 2018/5246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/11/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalında profesör olarak görev yaptığını, davalının gözünde oluşan görme sorunu nedeniyle anılan üniversitenin tıp fakültesi hastanesine başvurması üzerine sol gözünün davacı doktor tarafından ameliyat edildiğini, davalının, kendisine uygulanan tedavi yöntemleri ile ilgili olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe vermek suretiyle şikayette bulunduğunu, yapılan soruşturma sonucunda davalının ameliyatının tıp kurallarına uygun olarak yapıldığı ve davacının herhangi bir kusurunun olmadığının belirlendiğini beyan ederek, davalının haksız şikayeti nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, yasal şikayet hakkını kullandığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasa"nın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nın 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.
Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
Somut olayda, davacı tarafından göz ameliyatı yapılan davalının ameliyat sonrası kendisine uygulanan tedavi yönteminden memnun kalmaması üzerine yasal şikayet hakkı kapsamında ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na 12/06/2014 tarihli dilekçeyi verdiği, şikayet sonucunda davacı hakkında ... Üniversitesi Rektörlüğü Personel Daire Başkanlığı tarafından soruşturma başlatıldığı, soruşturma sonucunda davacının herhangi bir ihmali olmadığından hakkında işlem yapılmasına gerek olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalının şikayetinin hak arama özgürlüğü kapsamında kaldığı, hasta olan ve tedavisi davacı tarafından yapılan davalının şikayetinde emarenin bulunduğu, davalının şikayet dilekçesinin içeriğinden davacının kişilik haklarına yönelik saldırı teşkil eden ifadelerin bulunmadığı anlaşılmakla istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkının kötüye kullanıldığından bahisle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.