Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9277
Karar No: 2017/6162
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/9277 Esas 2017/6162 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/9277 E.  ,  2017/6162 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı kayyım vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    ... A R A R

    Davacılar vekili, dava konusu 2168 ada 3-4 parsel sayılı taşınmazları önceki zilyetlerden devraldığını, kayıt maliki .....1918 tarihinde öldüğünü, TMK 713/2 maddesinde belirtilen kazanma koşullarının oluştuğunu açıklayarak, dava konusu 4 parselde 354,67 m2 ve bitişik 3 parselde 85,58 m2, toplamda 440, 25m2 "nin .... adına kayıtlı tapularının iptali ile vekil edenleri adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ..., ve ... vekilleri, TMK 713/2 maddesi kapsamında kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacının dayandığı düzenleme satış vaadi sözleşmesinde binanın zemin kat dükkan ile 1. kat dükkanın satışının vaad edildiği, kaçak bina olması nedeniyle hisselendirme yapılarak tescil yapılamayacağı ve TMK"nun 713/2 maddesinin değişen haline uygun olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili ve davalı Kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun"un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK"nun 713/2 maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. Kanun maddesinde de açıkça yazılı olduğu üzere, yazılı her üç neden ayrı davaların konusudur.
    Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre davacı taraf TMK"nun 713/2 maddesindeki "" ölüm "" nedenine dayanarak eldeki davayı açmıştır.
    Tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesine imkan tanıyan TMK"nun 713/2. fıkrasında yer alan üç halden biri olan “…ölmüş…” ibaresi , “Anayasa Mahkemesi"nin 17.03.2011 tarih ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptal edilmişse de, Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesi"nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmektedir.
    Bundan ayrı, harici satış senetleri sadece tapulu taşınmazın satın alındığı tarihten itibaren kural olarak satın alan kişi veya kişilerin zilyetliğinin hangi tarihte başladığı bakımından kabul edilebilir. Bunun dışında tapulu taşınmazların TMK"nun 706, TBK"nun 237, 2644 sayılı TK"nun 26. maddesi gereğince alım ve satımları resmi şekilde yapılmadığı sürece hukuken geçerli bir sonuç doğurmayıp, alıcıya herhangi bir hak bahşetmez, TMK"nun 713/1. maddesine dayalı istek hakkında da hiç şüphesiz olumlu bir sonuç doğurmaz. Yani, tapulu taşınmazların kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmesi mümkün değildir. Bunun istisnalarından birini TMK"nun 713/2. fıkrasında yer alan hukuki sebeplere dayalı olarak açılan davalar oluşturmaktadır.
    Somut olaya gelince; dosya içerisinde mevcut tapu kayıtlarından, dava konusu taşınmazların evvelinin 85 ada 4 parsel sayılı taşınmaz olduğu, ....ait 20/80 hissenin kadastro nedeniyle 28.03.1958 tarihinde tapuya tescil edildiği, taşınmazın 16.10.1974 tarihinde hükmen ifraz ile 85 ada 39 parsel numarasını aldığı, yine 25.05.1990 tarihinde yapılan ifraz ile dava konusu 2168 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu ve müstakil olarak .... adına tescil edildikleri, tapunun mirasçılarına intikal ettirilmediği görülmüştür.
    Tapu iptali ve tescil davalarında öncelikle husumet kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılır. Davacı, eldeki davayı Maliye Hazinesi, ... (Kayyım), ... ve .... Emine mirasçısı ....mirasçılarına husumet yönelterek açmış, ancak kayıt malik....irasçıları belirlenmemiş ve davada taraf olarak yer almamışlardır. Bu tür davalar kamu düzeni ağırlıklı davalar olup, re"sen araştırma ve incelemeye tabidir. TMK"nun 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan davaların Kayyım atanmak suretiyle yürütülmesi mümkün değildir. Öteden beri sapma göstermeyen Daire uygulaması da bu yöndedir. Ne var ki, TMK"nun 713/1 ve 2. fıkralarına dayalı olarak açılan davalarda yargılama sırasında da, taraf teşkilinin sağlanması mümkün olup, açılan bu davaların özelliği gereğidir. Dosya içerisinde mevcut mirasçılık belgelerinin incelenmesinde, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1959/616 Esas, 1959/575 Karar sayılı ilamı ile, Sabriye"nin 1332 yılında bekar ölmü ile mirasının tamamının ....ye kaldığı....nin ölmünden sonra, oğlu ...."ın kaldığı, bunların da ölümü ile mirasın .....kaldığının belirlendiği, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/1355 Esas, 2009/905 Karar sayılı dosyasında ise, eldeki davanın davacıları tarafından ... ve ..."na karşı husumet yöneltilerek dava açıldığı ve Abdullah kızı Emine"nin mirasının tamamının tek mirasçısı İsmail oğlu....."a ait olduğunun tespitine karar verildiği, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
    O halde Mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle taraf teşkilinin sağlanması amacıyla ölü olduğu anlaşılan.....mirasçılarının belirlenmesi, bu hususta davacıya süre ve imkan tanınarak ... hasım gösterilmek suretiyle veraset belgelerinin temin edilmesi, mirasçılarının tespiti halinde, davanın mirasçılara karşı yöneltilmesi, kayıt maliklerinin mirasçısının bulunmadığının tespiti halinde, TMK"nun 501 maddesi gereğince tereke devlete kalacağından olağanüstü zamanaşımı ile kazanılmasının mümkün olmadığının düşünülmesi, mirasçılarının tespiti halinde iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davada gerek taraf teşkili sağlanmadan gerekse eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Öte yandan dava konusu 2168 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar tam paylı olarak..... adına tapuda kayıtlı olup, kayıt maliki olmayan Belediye"ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre Kayyım vekilinin harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi