Esas No: 2017/4165
Karar No: 2021/6053
Karar Tarihi: 04.11.2021
Danıştay 4. Daire 2017/4165 Esas 2021/6053 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/4165
Karar No : 2021/6053
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …. Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVACI) : ….
İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, tasfiye memuru olduğu Tasfiye Halinde …. Madencilik Orm. Ürn. San. Tic. Ltd. Şti.'nin elektronik ortamda beyanname ve bildirim verme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinden bahisle 2010/1 ila 2011/7 dönemleri için Vergi Usul Kanunun'un mükerrer 355.maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen 12/02/2015 tarih ve 2015/165 sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; her ne kadar şirketin tasfiyesinin sonuçlandırılmasına ilişkin karar 09/01/2013 tarihinde Ticaret Siciline tescil edilmiş ise de, ortaklar kurulu kararının alındığı 24/05/2008 tarihi itibariyle şirketin tasfiyesinin sonuçlandırıldığı, herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı ve davalı idare tarafından da aksi yönde yapılmış bir tespitin bulunmaması karşısında, söz konusu durum "borcum yoktur" kapsamında değerlendirilerek dava konusu dönem için davacının sorumluluğu bulunmadığından dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre bir şirketin hukuk aleminde sona erebilmesi için önce tasfiye sürecine girmesi, bu durumun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek üçüncü kişilere duyurulması, unvanının başına "tasfiye halinde" ibaresinin eklenmesi ve tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye memuru seçilmesi gerektiği, tasfiye işlemlerinin tamamlanmasının ardından da şirketin hukuk aleminde sona ermesi ve ticaret sicilinden silinmesi için TSG'nde bu durumun ilan edilerek tescil edilmesi gerektiği, dava konusu olayda ise davacı şirketin 09/01/2013 tarihinde tescil edilerek TSG'nde yayımlanmak suretiyle sona erdiği görüldüğünden kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ….
DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ….. Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, tasfiye memuru olduğu Tasfiye Halinde …. Madencilik Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin elektronik ortamda beyanname ve bildirim verme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinden bahisle 2010/1 ila 2011/7 dönemleri için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen 12/02/2015 tarih ve 2015/165 sayılı ödeme emri davaya konu yapılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un, olay tarihinde yürürlükte olan, 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; Kanunun 58. maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddiası ile tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait davalara bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu edilmeksizin kesinleşmiş idari işlemler sonrası tesis edilen yeni idari işlemlere karşı açılan davalarda, ancak bu yeni işlemin hukuka uygunluğu incelenebileceğinden, kesinleşmiş hukuksal durumların yeniden incelenmesine olanak yoktur. 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde de, bu yüzden, ödeme emrine itiraz nedenleri; borcun bulunmadığı, kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaları kapsamak üzere sınırlandırılmıştır.
Bakılmakta olan davada, Mahkemece dava konusu ödeme emrinin dayanağı ihbarnamelerin tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, usulüne uygun tebliğ edilmesi halinde dava konusu edilip edilmediği hususları araştırılarak karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.