Esas No: 2017/1660
Karar No: 2021/6050
Karar Tarihi: 04.11.2021
Danıştay 4. Daire 2017/1660 Esas 2021/6050 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/1660
Karar No : 2021/6050
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …. Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVACI) : …..
İSTEMİN KONUSU : …. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ortağı olduğu …. Bilgisayar Sarf Malz. Ve İnş. Ltd. Şti. nin borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen …. tarih ve …. sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararda; 2006 ve 2007 yıllarına ait vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, 2006 ve 2007 yıllarının muhtelif dönemlerine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2006, 2007 yıllarına ilişkin olarak kesilen özel usulsüzlük cezaları içerikli amme alacaklarının tarh zamanaşımı süresi içerisinde tebliğ edildiğinin tevsik edici belgelerle ortaya konulmaması ve ödeme emrinin, tarh zamanaşımı süresinin dolmasından sonra 07/06/2016 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olması karşısında, zamanaşımı nedeniyle artık varlığından söz edilemeyecek alacaklar için 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan cebri takibatında dayanağı kalmadığından, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ….
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 04/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, …. Bilgisayar Sarf Malzemeleri ve İnşaat Ltd. Şti.'nin borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen …. tarih ve ….sayılı ödeme emirleri davaya konu yapılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları hüküm altına alınmıştır.
Ortakların şirket borcundan dolayı takip edilebilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak asıl borçlu şirket hakkında kesinleşmiş bir vergi borcunun bulunması ve usulüne uygun tüm takip yollarının tüketilmesine karşın, borcun tüzel kişiliğin varlığından tamamen veya kısmen alınamadığının açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Bakılmakta olan davada, davacının şirket borçlarından dönemsel olarak sorumlu olup olmadığı, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin dayanağı olan şirket adına düzenlenmiş ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, malvarlığı araştırması yapılıp yapılmadığı hususları araştırılarak karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.