4. Hukuk Dairesi 2016/1158 E. , 2018/5243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 13/06/2005 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/09/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/06/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat Umut Sağlam ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat ...geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; davalılardan ... ve ..."nun oğulları olan ..."nun 16/06/2004 tarihinde davacılardan ..."ı hayati tehlike geçirecek şekilde palaskanın demirli kısmıyla başına vurarak ağır şekilde yaraladığını, bundan dolayı Mevlüt"ün beyin ameliyatı geçirdiğini ve meslekte kazanma gücü kaybı yaşadığını belirterek, uğranılan maddi ve manevi zararının davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili; kavga olayının 15 - 20 kişi arasında olduğunu, kimin kime vurduğunun belli olmadığını, oluşan zararla davalı ..."ın eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar hakkında açılan bu dava, 4721 sayılı kamunun 369. maddesi kapsamında olup, ev başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4/1. maddesi; 4721 sayılı Medeni Kanun’un İkinci Kitabı’ndan (Üçüncü Kısım hariç olmak üzere ) (TMK.md.118-395, 5133 sayılı Kanun md.2-3) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi’nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Davalı ..."nun olay tarihinden sonra reşit hale gelmesinin sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Somut olayda; uyuşmazlığın, Aile Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerekir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkindir; görev itirazı yargılamanın her aşamasında, usul
hukukuna ilişkin hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın taraflarca ileri sürülebileceği gibi, davaya bakan mahkeme de, bu yönde bir itiraz olmasa bile, görevli olup olmadığını kendiliğinden değerlendirmekle yükümlüdür. Her dava, usul hukukunun kamu düzenine ilişkin kurallarının gösterdiği görevli mahkeme hangisi ise, orada görülür. Bu konuda kazanılmış hak da olmaz.
Mahkemece, görevsizlik kararı verilerek, dosyanın görevli aile mahkemesine gönderilmesi gerekir iken; işin esasına girilerek, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu durum bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalılar yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.