2. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/3520 Karar No: 2011/22412
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2011/3520 Esas 2011/22412 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2011/3520 E. , 2011/22412 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sivrihisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :07.12.2010 NUMARASI :Esas no:2010/88 Karar no:2010/179
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kısıtlanan ergin S.Ç.’ın velisi kısıtlı adına taşınmaz satışına izin verilmesini istemiştir. Ergin olmayan çocuk ana babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana babadan alınamaz (TMK.md.335/1). Vasi atanmasına gerek görülmedikçe kısıtlanmış bile olsa ergin çocuklar ana babanın velayeti altında kalırlar (TMK.md.335/2). Açıklanan yasal düzenleme gereğince 1971 doğumlu zihinsel engelli S., Sivrihisar Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile kısıtlanmış ve annesi Ayşe’nin velayeti altında bırakılmıştır. Türk Medeni Kanununun 419/3.maddesine göre velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda “velayet” hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesidir. O halde, mahkemece işin esasının incelenerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi.15.12.2011 (Prş.) KARŞI OY YAZISI Ana ve/veya babanın çocukları üzerindeki kanundan doğan velayet hakları ile vesayet sebebiyle velayetleri altına konulmuş bulunan ergin çocukları üzerindeki velayet hakları birbirinden farklıdır. İkinci durumda kısıtlanan ergin çocuk velayet altına konulmuş olsa bile, bunlar hakkında vesayet hükümleri geçerlidir. Davacı, kısıtlının paydaş olduğu taşınmazdaki payın satışı için izin talebinde bulunduğuna göre, izin isteği hakkında (bu hususun izni gerektirip gerektirmediği de dahil olmak üzere) karar verme görevi vesayet makamına aittir (TMK.md.462/1). Bu bakımdan, 4787 sayılı Kanununun 4.maddesi gereğine Türk Medeni Kanununun "üçüncü kısmı" hariç ikinci kitabından (md.118-395) kaynaklanan dava ve işlerde görevli olan aile mahkemesinin, aynı yasanın 462.maddesine dayalı satışa izin isteğini inceleyip karar vermesi olanağı yoktur. Bu sebeple aile mahkemesinin görevsizlik kararının doğru olduğu kanaatindeyim. Bu yüzden değerli çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.