2. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/22124 Karar No: 2011/22396
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/22124 Esas 2011/22396 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı kadın sürekli olarak kıskançlık nedeniyle iş yerini arayarak eşini huzursuz ettiği için az da olsa kusurlu bulunmuştur ve boşanmaya sebep olan olaylarda diğer eşten daha az kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkeme davalı kadın yararına uygun bir maddi tazminat vermelidir. Ayrıca, manevi tazminatın yetersiz olduğu ve daha uygun bir miktar takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 174. ve 186. maddelerine göre, boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru olan taraf uygun bir maddi tazminat talep edebilir ve eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılmalıdır. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi ile Borçlar Kanunu'nun 44. ve 49. maddeleri dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminat takdir edilmelidir.
2. Hukuk Dairesi 2010/22124 E. , 2011/22396 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Adana 6. Aile Mahkemesi TARİHİ :23.09.2010 NUMARASI :Esas no:2008/199 Karar no:2010/862
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kusur, tazminatlar, nafakalar, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin de kabulünde olduğu gibi; evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda; kıskançlık nedeniyle sürekli iş yerini arayarak davacı eşini huzursuz edip küçük düşüren davalı kadının az da olsa kusurlu bulunmasına ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluşmasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.md.174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.12.2011 (Per.)