Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6507
Karar No: 2020/7392
Karar Tarihi: 19.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6507 Esas 2020/7392 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/6507 E.  ,  2020/7392 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi
    ...

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili ile davalı .... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 01/09/2012 tarihinde davacılar ..."ın ve davacı ..."ın yolcu olduğu araca, davalıların sürücüsü/işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu ... "ın hayatını kaybettiğini ve davacı ..."ın yaralandığını, kaza sırasında müvekkili ... "ın Almanya"da çalışmakta olduğunu, kaza nedeniyle Türkiye"ye gelip bir süre işsiz kaldığını, cenaze işlemlerinden sonra tekrar Almanya"ya gittiklerini fakat düzenlerinin bozulduğunu, ev işleri ve kızının bakımı için işini bıraktığını, sigorta şirketi tarafından kısmi bir ödeme yapıldığını beyanla, davacı ... için 5.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi; diğer davacı ... için de 5.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
    Davalı .... vekili, davacı tarafın zararının karşılandığını, davacılar murisinin vefatı nedeniyle 96.984,01 TL ödendiğini, bakiye teminatın 128.015,99 TL olduğunu, davacının, müvekkilinin kusurunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin, davaya konu faizden yalnızca dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 70.317,79 TL maddi tazminatın 01/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ... yönünden maddi tazminat isteminin reddine, davacı ..."ın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile birlikte 20.000,00 TL manevi tazminatın 01/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ..."dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ve sigorta şirketi yönünden manevi tazminat isteminin reddine, davacı ..."ın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile birlikte 35.000,00 TL manevi tazminatın 01/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ..."dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ve sigorta şirketi yönünden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; davacılar vekilinin istinaf isteminin kısmen kabul, kısmen reddi ile 6100 sayılı HMK."nın 353/1-b-3 maddesi gereğince İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 08/11/2016 tarihli, 2014/436 Esas, 2016/614 sayılı kararının kaldırılmasına, davacı ... yönünden maddi tazminat davasının kabulü ile 107.277,89 TL"nin, 01/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ... şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olarak, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a verilmesine, davacı ... yönünden maddi tazminat talebinin reddine, davacı ... yönünden manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın, 01/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ..."dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, sigorta şirketi yönünden manevi tazminat
    isteminin reddine, davacı ... yönünden manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 35.000,00 TL manevi tazminatın, 01/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ..."dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, sigorta şirketi yönünden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili ile davalı .... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalı .... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacıların zararının belirlenebilmesi için desteğin gelir durumunun net olarak tespit edilmesi gerekir.
    Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan tazminat raporunda desteğin asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı taraf, desteğin Almanya"da yaşadığı ve asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğini beyanla, itiraz etmiştir. Davacı vekilinin, dosyaya Alman Emeklilik Sigortası tarafından düzenlenen 09/02/2015 belge, 27/02/2015 tercüme tarihli (Stuttgart Başkonsolosluğunda) ... "ın sigorta sürelerini gösterir belge ibraz ettiği, ibraz edilen belge 01/09/2012 kaza tarihinde herhangi bir sigorta kaydı bulunmadığı, çocuk eğitimi için dikkate alınan zamanlar 25/05/2003 - 01/09/2012 kaydının bulunduğu görülmüştür. Davacılar vekilinin mahkemece verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; murisin kazanın meydana geldiği 01/09/2012 tarihinde çalışmadığı, son çalışmasının 07/05/2007 tarihi olduğu göz önüne alınarak destek tazminatı hesabında asgari ücretin esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle belirtilen hususa ilişkin istinaf istemi reddedilmiştir. Ancak; desteğin çalışmasının Almanya"da olduğu gözetilerek Almanya’daki asgari ücretin neti baz alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı değerlendirme ile davacılar vekilinin istinaf isteminin reddi doğru görülmemiştir.
    3-Kabule göre; Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunun 44.(6098 sayılı TBK"nın 52.)maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
    Davalı taraf, yolcu olan desteğin emniyet kemeri takmadığını beyanla müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunmuş, İlk Derece Mahkemesince, hükmedilen tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapılmış, davacılar vekilince emniyet kemeri takılmadığının belirsiz olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davacıların destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, kusurun davacılara yansıtılamayacağı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf istemi kabul edilerek tam tazminata hükmedilmiştir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince; dosya kapsamında alınan İTÜ öğretim üyesi raporu ile de belirlendiği üzere, desteğin camdan fırlayarak vefat etmesi ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu, diğer yolcuların araç içerisinde kaldığı ve mahkemece %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasının yerinde olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü doğru görülmemiştir.
    4- Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK"nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında; davacı eş ... için takdir olunan manevi tazminatın az, davacı çocuk ... için hükmedilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı .... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyasının karar veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 19/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi