22. Hukuk Dairesi 2016/15670 E. , 2019/13599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... Tuğla Fabrikası Ltd. Şti. tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir neden olmadan sonlandırıldığını öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı yasal süresi içerisinde davacı vekili ve davalılardan ... Tuğla Fabrikası Ltd. Şti. temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Taraflar arasında davalılardan ... Tuğla Fabrikası Ltd. Şti"ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği ve bu şirketin savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kaydı incelendiğinde, uyuşmazlık konusu dönemde 15.11.2005-28.02.2006 tarihleri arasında 88454 işyeri numaralı ....ve Ortakları; 01.03.2006-06.06.2006 tarihleri arasında 1125212 işyeri numaralı Ks Madencilik, 10.06.2006-4.8.2008 tarihleri arasında 88454 işyeri numaralı... ve Ortakları, 05.08.2008-25.11.2008 tarihleri arasında 1046111 işyeri numaralı... ve 26.11.2008-11.05.2009 tarihleri arasında 1165742 işyeri numaralı ....Ltd Şti isimli işyerlerinde çalıştığı, bu işyerlerinin tamamının adresinin "... yolu 2 km /... " olarak belirtildiği görülmektedir. Görüldüğü üzere davacının çalıştığını iddia ettiği dönemde davalı ... Ltd. Şti"de kayıtlı bir çalışması bulunmamaktadır. Bu şirketin davacının kayden çalıştığı şirketler ile davalı bu şirketin sorumluluğunu gerektirecek (organik bağ ve birlikte istihdam, asıl işveren -alt işveren gibi) hukuki bir bağının olup olmadığı dosya içeriği ile anlaşılamamaktadır. Bu konuda Mahkemece yapılan araştırma yetersiz olup toplanan deliller hüküm kurmaya elverişli değildir.
Davacı tanığı ..., "Ben davacıdan sonra işe başladığımda şirketin adı .... Tuğla fabrikası idi, bu fabrika “...” soyisimli kişilere aitti. Davacı benden sonra işten ayrıldı, benden sonra da aynı yerde çalışmaya devam etti. " şeklinde; davacı tanığı ... ise "Ben KS Madencilikte çalışıyordum, adı ... Tuğla oldu, ... Tuğlaya ... Şirketi"nin ortak olarak girdiğini duydum" şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Davalı bu şirket davacının kendi işçisi olmadığını, davacı ile ya da davacının çalıştığı şirketler ile arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece davacının çalıştığını belirttiği adreste keşif yapılarak 6100 Sayılı HMK"nın 31. maddesinde belirtildiği üzere hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı asil de işyerinde yapılacak keşifte dinlenilerek, ayrıca tanıkların da keşif esnasında yeniden ve ayrıntılı beyanı alınmak suretiyle öncelikle davacının hangi işyerinde hangi tarihler arasında çalıştığı, bu işyerinin uyuşmazlık konusu dönemde kim ya da kimlere ait olduğu belirlenmeli, bu işyeri ya da işyerleri ile davalı şirket arasında davacının talep edilen alacaklardan hukuki sorumluluğunu gerektirecek unvan değişikliği, organik bağ ve birlikte istihdam, asıl-alt işveren ilişkisi ya da davacı tanığının belirttiği şekilde ortaklık gibi hukuki bir ilişki olup olmadığı tespit edilmeli, davacının çalışmasının 15.6.2011 tarihine kadar sürdüğü iddiası karşısında kayden çalışmanın son bulduğu 11.5.2009 tarihinden sonra davacının çalıştığı işyerinde işverenin kim ya da kimler olduğu da tespit edilerek, sonucuna göre davalı ... Ltd. Şti"ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği konusunda bir karar verilmelidir.
Öte yandan, Mahkemece bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesinin davalı ... Toprak İnşaat Nakliye Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi" ne yöntemince tebliğ edilmemesi davalının savunma hakkını kısıtlayıcı mahiyette olduğundan doğru bulunmamıştır. Bu husus hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup bu şirkete husumet yöneltilebileceğinin tespiti halinde ıslah dilekçesi ile alınan ve aldırılacak bilirkişi raporları tebliğ edilerek, beyanda bulunması için süre verilmesi ve sunulan beyanlar değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Taraflar arasında diğer uyuşmazlık konusu olan husus davacının hizmet süresidir.
Davacı, davalılara ait işyerlerinde 01.12.2004-15.06.2011 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını iddia etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 5.8.2008 öncesinin davalılar ile bağlantısının kurulamadığı, kayıt dışı çalışmanın da ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının hizmet süresi 05.08.2008-11.05.2009 arası 9 ay kabul edilmiştir. Ne var ki, mahkemece davacının hizmet süresi konusunda da yapılan araştırma yetersizdir.
Dosya içerisinde bulunan SGK kayıtlarına göre, davacının peşpeşe girdi çıktılar ile kesintisiz şekilde 15.11.2005-11.05.2009 tarihleri arasında çalıştığı görülmektedir. Ancak bu çalışmaların az yukarıda belirtildiği üzere kayden farklı işverenlerde olduğu görülmektedir. 11.05.2009 tarihindeki çalışma kayıtlara göre emeklilik nedeniyle son bulmuş olup davacının 11.05.2009 tarihinden sonra kayıtlı bir çalışması bulunmamaktadır.
Davacı tanıklarının davacının çalışması konusunda ayrıntılı beyanları alınmamış, davacı ile tam olarak hangi yıllarda birlikte çalıştıkları netleştirilmemiştir.
Açıklanan nedenler ile Mahkemece yapılacak keşifte davacı asilin ve tanıkların hizmet süresi konusunda da ayrıntılı beyanları alınmalı, davacının iddiası netleştirilmeli, tanıkların işyerinde davacı ile birlikte tam olarak hangi yıllarda çalıştıkları, birlikte çalıştıkları işverenlerin kim ya kimler olduğu, davacının 11.05.2009 tarihinden sonra kayıt dışı çalışması bulunup bulunmadığı, davacının iddia ettiği çalışma süresi boyunca aynı işyerinde çalışıp çalışmadığı, bu işyerinde hangi hukuki ilişki ile farklı işverenlerde çalışmasını sürdürdüğü ( işyeri devri, organik bağ ve birlikte istihdam, asıl-alt işveren ilişkisi vs) tereddütsüz belirlenmeli sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece davacının hizmet süresi ve hükmü temyiz eden davalının hukuki sorumluluğu birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
3- Öte yandan, davalılar, ‘’... Nakliyat Mahrukat ve Market Sanayi Ticaret Limited Şti "" ve "" ... Tuğla Toprak İnşaat Nakliye Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ‘’ nin unvanlarının karar başlığında hatalı yazılmış olması da doğru bulunmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.