4. Hukuk Dairesi 2017/4456 E. , 2018/5240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... Seçilmiş tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 29/03/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen 14/03/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Mahkeme gerekçeli kararında dava tarihinin 29/03/2010 tarihi olması gerekirken Yargıtay bozması sonrasında dosyanın UYAP sistemine kayıt tarihi olan 17/05/2016 tarihi olarak yazılması mahalde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Dava haksız el koyma nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece ... hakkında açılan davanın reddine, ... hakkında açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin, trafik kaydına güvenerek dava dışı şahıstan satın aldığı aracına ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 1995/41 esas ve 1996/45 karar sayılı dosyası üzerinden, ceza mahkemesi tarafından verilmiş müsadere kararı olduğu gerekçesiyle el konulduğunu, aracın trafik kaydında bu yönde bir şerh olmadığını, kayda güvenerek aracı satın aldığını iddia ederek, el koyma nedeniyle oluşan ... bedeli ve kazanç kaybı zararının davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, asıl sorumlunun davacıya aracı satan şahıs olduğunu belirterek, davanın zamanaşımından ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen ilk karar, Dairemizin 04.05.2015 gün, 2014/9172 esas ve 2015/5428 karar sayılı ilamı ile uyuşmazlığın esası incelenmek üzere bozulmuş; mahkemece, bozma ilamına uyularak, uyuşmazlığın esası incelenmiş ve ... hakkında açılan davanın reddine, ... hakkında açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesi "Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." hükmünü düzenlemiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu tasarısının Adalet Komisyonunda yapılan görüşmesi sırasında tasarıya eklenen 3 ve 4. fıkralara ilişkin gerekçe incelendiğinde yasa koyucunun temsilde yanılma nedeniyle yapılacak taraf değişikliğini de madde kapsamında kabul ederek düzenleme yaptığı anlaşılmaktadır. Gerekçeye bakılmaksızın dahi; yasa koyucunun daha ağır usul hatası olan tarafın yanlış gösterilmesinde kabul edilebileceğini belirttiği iradi taraf değişikliğinin, diğerine göre daha hafif usul hatası içeren temsilde yanılma halinde de yapılabileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle HMK"nun 124. maddesi temsilcide yanılma suretiyle tarafın hatalı gösterilmesi halinde de uygulanabilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davanın Maliye Hazinesi"ne yöneltilmesi gerekirken, ... ve ..."na yöneltilmiş olması temsilcide yanılma olarak kabul edilmelidir. Bu durumda, mahkemece öncelikle davacıya süre verilerek dava dilekçesinin Maliye Hazinesi"ne tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ..."nın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.