11. Hukuk Dairesi 2018/754 E. , 2019/6027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/11/2016 tarih ve 2015/477 E. - 2016/1074 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/11/2017 tarih ve 2017/538 E. - 2017/627 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.10.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp, hazır bulunan davacılardan asil ... ve vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde Yrd. Doç. Olarak görev yaptıklarını, 06/03/2008 tarihinde davalı ve 3 arkadaşı ile birlikte üniversitedeki araştırma ve geliştirme çalışmalarını ekonomik değerli olan ürünlere çevirmek amacı ile gerekli yasal izinleri alarak Pars Ar Ge Bilgi Teknolojileri Elektronik Mühendislik Ve Danışmanlık Hizmetleri San Tic. Ltd. Şti."ni kurduklarını, davalının 66.000,00 TL hissesi ile aynı zamanda diğer ortakların idari amiri durumunda ve mühendislik fakültesinin dekanı olduğunu, şirketin yönetim ve idare şekli açısından davalı tarafından tek başına yönetildiğini, müvekkillerinin bu durumdan daha fazla zarar görmemek adına şirket hisselerini davalıya devretmeye karar verdiklerini, davalının hisse bedellerinin %20sini peşin kalanını ise 1 yıl içinde 10 eşit taksitte ödeyebileceğini yazılı ve sözlü olarak ifade ettiğini ancak davalı tarafından hisse bedellerinin bugüne kadar ödenmediğini ileri sürerek, 02/09/2013 tarihinde 45.000,00.TL hisse devir bedelinin müvekkili ..."a 24.000,00.TL devir bedelinin ise müvekkili ..."ye devir tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; HMK nın 204. maddesi gereği ilamlar ile düzenleme şeklinde noter senetlerinin sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil sayıldıklarını, davacıların ileri sürdüğü hisse bedellerinin ödendiğinin yazılı olmasına rağmen ödeme yapılmadığı iddiasının sahtelik iddiası olduğunu, bunun notere karşı ileri sürülebileceğini, hisse devir sözleşmelerinin noterde düzenlendiği tarih ve öncesine yönelik olarak mobbing uygulandığı iddiasının kabul edilemez olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların bedelleri ödenmek kaydı ile hisselerin davalıya devri konusunda davalı ile anlaşmaya vardıkları, her ne kadar hisse devir sözleşmelerinde bedelin nakden peşin alındığı yazılı ise de, devir tarihine yakın taraf mail yazışmalarında bedelin ödenmesi konusunda davacılar taleplerinin davalı tarafından hep olumsuz karşılık bulduğu, taraflar arasındaki devre ilişkin hazırlık mail yazışmalarından devir bedelinin ödenmediğinin anlaşıldığı, davacının hisse bedelini ödemeye ilişkin banka dekontu ya da başkaca bir yazılı delil sunamadığı, ödemenin sadece noter devir sözleşmesinde yazılı olduğu, noterlikçe düzenlenen ifadedeki peşin alıma ilişkin olgunun aksinin taraf mail yazışmaları ile sübuta erdiği, keza, dava konusu hisse ödemelerinin de konusunu teşkil eden rektörlük soruşturma dosyası akabinde davacının usulsüz işlemleri sebebi ile birçok eylemden cezalandırılmasının talep edildiği, davanın haklı ve yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında sahteliği ileri sürülmeyen Kocaeli 7. Noterliğinin 02/09/2013 tarihli Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi resmi nitelikte bir belge olup bu belge uyarınca hisse devir bedelinin aynı gün , nakten ve tamamen ödenmiş olduğunun kayıt altına alındığı, hisse devir bedelinin ödenmediğinin ispatının bu belgenin geçersizliğinin mahkeme kararıyla ispat edilmiş olması veya yazılı başka bir belgeyle ispat edilmesi halinde mümkün olduğu ancak aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; karraın ortadan kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- HMK"nın 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362/1-a maddesi hükmüne göre, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri 40.000,00 TL"yi geçmeyen davalara ilişkin verdiği kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. Bu miktar, HMK"nın Ek 1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm tarihi itibari ile 41.530 TL"dir. Davacı ... yönünden dava konusu edilen miktar 24.000,00 TL olup yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. HMK"nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin kesin olan karara yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükme yönelik temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin
Davacılardan alınıp, davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ... Urban"dan alınmasına, 01/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.