13. Hukuk Dairesi 2015/42977 E. , 2018/5361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukatlar, davalı ..."ın ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/258 ve ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/300 esas numaralı dosyalarında vekilliğini yaptıklarını davalı ..."ın ... 1.Noterliği’nin 19.11.2007 tarihli azilnamesi ile kendilerini haksız olarak azlettiğini, davalının avukatlık ücret sözleşmesine istinaden asgari 5.720,00 TL olan avukatlık ücretini ödemediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.720,00 TL vekalet ücretinin haksız azil tarihi olan 19.11.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.270,00 TL’nin dava tarihi olan 24.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı avukatlar, vekil sıfatıyla davalı adına takip etmiş oldukları dava dosyaları nedeniyle ödenmeyen vekalet ücretinin tahsilini istemiş, davalı ise, avukatlık sözleşmesine sonradan davacıların madde eklediğini 5.720,00 TL yazılarak dosya karara çıktığı anda ödeneceğinin yazıldığını,dava dışı arkadaşı ... ‘ün ... 8. İcra Müdürlüğü’nün 2007/472 Esas numaralı dosyasını davacı avukatların takip ettiğini ve tahsil ettikleri 9.800,00 TL’den 3.500,00 TL’sini kendisinin Asliye Hukuk Mahkemelerindeki vekalet ücreti alacaklarına mahsuben aldıklarını, başkasının dosyasından bu şekilde tahsilat yapmalarının meslek kurallarına aykırı olduğunu, güveninin sarsıldığını beyan ederek azlin haklı olduğunu savunmuştur. Davacı avukatlar, davalının bu savunmasına ilişkin olarak ... 8. İcra Müdürlüğü’nün 2007/472 esas sayılı dosyasının asıl alacaklısının davalı ... olduğunu ve alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile dava dışı ... üzerinden takip edildiğini belirtmişlerdir. Hemen belirtmek gerekir ki, Avukatlık Kanununun 166. maddesinde tanımlanan hapis hakkı, sadece vekalet ücreti alacakları ve yapılan giderler oranında kullanılabilir. Avukatın, müvekkili nam ve hesabına tahsil etmiş olduğu alacak ve değerlerden, ücret ve masraf alacağından fazla bir miktarını “hapis hakkı” adı altında elinde tutması, bu hakkın yasaya konuluş amacına aykırı olduğu gibi, avukatlık meslek kurallarına da aykırıdır. Aynı şekilde hapis hakkını kullanan avukatın, müvekkilin nam ve hesabına tahsil ettiği alacakları geciktirmeksizin iş sahibine bildirmesi, hangi işten dolayı ve ne miktarda ücret ve masraf alacağı olduğunu açıklaması ve konu ile ilgili karşı tarafı bilgilendirdikten ve gerektiği durumlarda yapılacak hesaplaşmadan sonra, alacağı oranında hapis hakkını kullanması gereklidir. Esasen bu durum, avukatın müvekkiline hesap verme yükümlülüğünün de tabii bir sonucudur.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık, azlin haklı olup olmadığına ilişkindir. Davacı avukatların, dava dışı ...’e vekaleten tahsil etmiş olduğu miktarı davalının vekalet ücretine mahsuben uhdesinde tuttuğu tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. O halde davacı avukatların, davalı müvekkili tarafından 19.11.2007 tarihinde haklı olarak azledildiğinin kabulü gerekir. Haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık azil tarihi itibariyle henüz kesinleşmeyen işler nedeniyle vekalet ücretine hak kazanılamaz. O halde mahkemece, azil tarihi itibariyle tamamlanmış işlere ilişkin dava ve takipler yönünden vekalet ücretine hak kazanacağı dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.