MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Davacı vekili,...Köyü, 637, 638, 640, 642, 644, 646, 648 parsel sayılı taşınmazların kuzeyinde bulunan yaklaşık 30.000 m2 yeri murislerinden intikalen 40- 50 yıldır kullandığını ileri sürerek zilyetliğe dayalı tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili, dava konusu yerin 1847 sayılı mera parseli içinde kaldığını, zilyetlik yoluyla iktisap edilmeyeceğini, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 1847 parsel sayılı taşınmazın 22.477,71 m2"sinin davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekilleri temyiz etmişlerdir.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre;
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 1978 ve 1979"da kadastro çalışmaları yapılmış; daha sonra İl Mera Komisyonunun 24.08.2001 tarih 34 No"lu kararıyla çekişmeli yerin de içinde bulunduğu 1847 sayılı parsel, mera olarak tahsis edilmiştir.
4342 sayılı Mera Kanunun 13/5. maddesi hükmü uyarınca, komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir.
Aynı yasanın 21/2 maddesinde ise tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Eldeki zilyetliğe dayalı tescil davası 09.05.2012 tarihinde açılmıştır. İl Mera Komisyonunun 24.08.2001 tarih 34 sayılı mera tahsis kararına karşı 5 yıl içinde dava açılmadığından davanın reddi gerekirken işin esasına ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.