23. Hukuk Dairesi 2015/3164 E. , 2018/2504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde katılma yolu ile ... dışındaki asıl davada davalılar vekili ile asıl davada davalı ... vekili, asıl davada davalılar vekilleri ve asıl ve birleşen davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, arsa sahibi olan davacılar ile birleşen 2009/395 E. sayılı davada davalı şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin üzerine düşen edimleri yerine getirmeden inşaat %25 seviyesinde iken inşaatı terk ettiğini, asıl davadaki davalıların yükleniciden kat irtifakı neticesinde bağımsız bölüm devralan üçüncü kişiler olduklarını, birleşen 2009/395 E. sayılı davadaki diğer davalıların ise davaya muvafakat vermeyen arsa sahiplerinden oluştuğunu, davalı yüklenicinin sözleşme hükümlerine aykırı olarak henüz hak etmediği bağımsız bölümleri önce birleşen 2011/58 E. sayılı davanın davalılarına devrettiğini ardından onlardan altığı yetki ile asıl davanın davalılarına sattığını ileri sürerek, asıl davada davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına arsa payları oranında tescilini, birleşen davalarda sözleşmenin geriye etkili feshi ile tapu iptali ve tescili talep ve dava etmiştir.
Asıl davada bir kısım davalılar vekili, müvekkillerinin yükleniciden bağımsız bölüm satın alan iyiniyetli üçüncü kişiler olduklarını, ancak yüklenicinin inşaatı %25 seviyesindeyken bırakıp kaçtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, müvekkilinin, bağımsız bölümü, arsa maliklerinin verdiği yetkiye istinaden yükleniciden satın aldığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen davalarda davalı asillerin bir kısmı davaya cevap vermemiş, diğer bir kısmı ise, genel olarak davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıdaki bir kısım eksik ve ayıplı işlerin yükleniciden bağımsız bölüm satın alan asıl davada davalılar tarafından giderildiği, taşınmaz üzerindeki yapıya iskan ruhsatı alınması aşamasına gelindiği, iskan ruhsatı alınması için gerekli harç, masraf ve benzerlerinin davacı taraf adına depo ettirildiği, bu surette, açılan davanın konusunun kalmadığı, asıl davada davalı bağımsız bölüm maliklerinin ve yüklenicinin haklarında dava açılmasına sebebiyet verdikleri, buna karşın, birleşen davada davalı arsa sahipleri ... ve ..."in sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davalarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalılar vekili ve asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalılar vekillerinin tüm, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ani edimli sözleşmeler olup, yüklenici edimlerini yerine getirdiğinde arsa sahiplerinin hakedilen bağımsız bölümleri yükleniciye devir borcu doğar. Sözleşmede karşılıklı edimlerin neler olduğu belirtiliği için, sözleşmedeki hükümlere göre edimlerin ifa edilip edilmediği belirlenip sonucuna göre karar verilmelidir. Somut olayda davacı; yüklenicinin inşaatı % 25 seviyesinde terkettiği, sözleşme uyarınca arsa sahiplerine ait olması gereken bir kısım bağımsız bölümlerin 3. kişilere satıldığı ve sözleşmeden sonra imar nedeniyle fazladan bağımsız bölüm yapıldığı iddia edilmiş olmasına rağmen dosyada bu hususlarda yeterinde inceleme yapılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ayırca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ya karşılıklı irade beyanı veya mahkeme kararı ile feshedilebilir. Davacılar sözleşmenin feshini talep ettikleri nazara alındığında mahkemece gelinen aşama itibariyle fesih konusunda yapılması gereken, sözleşmenin ya geriye etkili ya da ileriye etkili olarak feshi ve sözleşmenin tasfiyesi olmalıdır. Davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle uyuşmazlığın ortada bırakılması doğru olmamıştır.Bu durumda mahkemece sözleşmenin 3. kişiler tarafından ifa edilmesi kapsamında davacı arsa sahiplerine sözleşme uyarınca isabet eden yerler ile sözleşme dışı yapılmış bağımsız bölüm olup olmadığı araştırılığ varsa bu bağımsız bölümlerin sözleşme uyarınca davacı arsa sahiplerine düşecek olanlarının değerlendirilip tüm bunların tapularının davacılara tahsis edilmesi halinde edimin tam olarak ifa edilmiş olacağı üzerinde durularak karar verilmelidir. Bu açıklamalar çerçevesinde konusunda uzman 3 kişilik yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulup denetime elverişli davacı itirazlarını da değerlendiren ayrıntılı rapor alanıarak bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar vekillerinin tüm, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan taraflar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davalılardan ve asıl davada davalı ..."den alınmasına, asıl ve birleşen davada davacılardan alınan peşin harcın istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.