Resmi belgede sahtecilik - iftira - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10017 Esas 2019/3596 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10017
Karar No: 2019/3596
Karar Tarihi: 08.04.2019

Resmi belgede sahtecilik - iftira - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10017 Esas 2019/3596 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, sanığın resmi belgede sahtecilik ve iftira suçlarından mahkum edildiği belirtiliyor. Sanığın ağabeyine ait kimlik bilgilerini kullanarak sahte bir cüzdan ve sürücü belgesi düzenlediği ve resmi belgede sahtecilik suçu işlediği kabul edilmektedir.
Ancak mahkeme kararında eksik inceleme yapıldığına dikkat çekiliyor. Suça konu olan belgelerin incelenmesi, özellikleri hakkında bilgi alınması ve asıllarının denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içine konulması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, belgede sahtecilik suçlarının var olup olmadığının hakimin takdirinde olduğu belirtiliyor.
İkinci suçlamada ise, sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira suçu işlediği iddia edilmektedir. Ancak yapılan incelemede, sanığın başkasının kimliğini kullanarak kendisini suçsuz göstermediği ve gerçek kimlik bilgileriyle herhangi bir adli işlem yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun unsurlarının oluşmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararında, belirtilen suçlar için uygulanan kanun maddeleri olan Türk Ceza Kanunu'nun 267/1, 268 ve 53. maddelerinin açıklamalarına yer verilmektedir. Ancak bu maddelerin detaylı bir şekilde açıklanması istenmektedir.

11. Ceza Dairesi 2017/10017 E. , 2019/3596 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

A-Sanığın, hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanığın, ağabeyi ...‘a ait kimlik bilgileri ile kendi fotoğrafını yapıştırarak sahte ...... cüzdanı ve sürücü belgesi düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden suça konu ...... cüzdanı ve sürücü belgesinin celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetine haiz olup olmadıklarının tartışılması ve belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a) Suça konu ...... cüzdanı ve sürücü belgesinin akibetleri hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
b)...... sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B-Sanığın, hakkında "Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerini Kullanmak Suretiyle İftira " suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması, TCK"nin 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir.
Somut olayda, cezaevi firarisi olan sanığın sahte kimlikle dolaştığı yönünde gelen ihbara istinaden kolluk görevlilerince yakalandığında, üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan ağabeyi ... adına düzenlenmiş ...... cüzdanı ve sürücü belgesinin ele geçirildiği, ancak yapılan mülakatta gerçek kimliğini açıkladığı ve hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, ...... sayılı TCK"nin 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; ...... sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.