Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2011/2019 Esas 2011/22229 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2019
Karar No: 2011/22229

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2011/2019 Esas 2011/22229 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın yapılan muhakemesi sonucunda, davacı-karşı davalı (kadın) ile davalı-karşı davacı (koca) arasındaki boşanma davasına ilişkin karar verildi. Mahkeme, kocanın tam kusurlu olduğunu kabul etti ve kadının karşı boşanma davası kabul edilirken, kocanın boşanma davası reddedildi. Ancak, manevi tazminata ilişkin olarak, kusurlu kabul edilen kocadan kaynaklanan davalı-karşı davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde maddi bir hadise kanıtlanamadığı için, davacının manevi tazminat isteği reddedilmesi gerektiği belirtildi.
İlgili kanun maddeleri:
- HUMK.md.438/son (kararın değiştirilmesi)
2. Hukuk Dairesi         2011/2019 E.  ,  2011/22229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İzmir 5. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :10.12.2010
    NUMARASI :Esas no:2010/345 Karar no:2010/1093

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Mahkemece, “davacı-karşı davalı tam kusurlu” kabul edilmiş, bunun dayanağı olarak da, davacı-karşı davalı (koca)’nın, sık sık küsmesi, eşini istemediğini söyleyerek evden kovması ve ortak konutun anahtarını değiştirmiş olması gösterilmiştir. Oysa, bu olaylardan sonra tarafların barıştıkları ve bir araya gelip iki-üç ay birlikte yaşadıkları, bundan sonra kocanın evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, barışmadan önce gerçekleşmiş olaylar nedeniyle davacı-karşı davalı artık kusurlu olarak kabul edilemez. Ne var ki, davacı-karşı davalının barışma olayından sonra evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği ve sonunda ortak konutu terk ettiği gerçekleştiğine göre; kadın tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulü ve kocanın boşanma davasının reddi bu sebeple sonucu itibarıyla doğru olmuştur. Açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı (koca)’nın bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanma kararının gerekçesi yukarıda açıklanan şekilde değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK.md.438/son) ve davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair yönlere ilişkin temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat talep eden tarafın, kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarını zedelemiş olması da zorunludur. Mahkemece davacı-karşı davalı kocanın kusurlu kabul edilmesinin dayanağı olarak gösterilen olaylardan sonra taraflar barışıp iki üç ay süreyle birlikte yaşadıklarına göre, bu olaylar nedeniyle artık manevi tazminata hükmedilemez. Bu barışma olayından sonra kocadan kaynaklanan davalı-karşı davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde maddi bir hadise kanıtlanamadığına göre, davalı-karşı davacı (kadın)’ın manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte açıklanan sebeple hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.12.2011 (Prş.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.