Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6697
Karar No: 2018/1545
Karar Tarihi: 21.03.2018

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6697 Esas 2018/1545 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2017/6697 E.  ,  2018/1545 K.

    "İçtihat Metni"

    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/05/2017 tarihli, 2016/937 esas ve 2017/374 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/10/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 11/04/2016 tarihli ve 2016/1146 soruşturma, 2016/646 sayılı kararı ile beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 04/05/2016 tarihinde kolluk marifetiyle, 10/05/2016 tarihinde posta yoluyla şüpheliye tebliğ edilerek itiraz edilmeden kesinleştiği,
    2- Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 14/06/2016 tarihinde Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, 17/06/2016 tarihli çağrı yazısının 22/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurduğu, denetim planı hazırlandığı, hastanedeki 25/07/2016 tarihli kontrol muayenesine gitmemesi nedeniyle 09/08/2016 tarihinde uyarıldığı, uyarı yazısının 18/08/2016 tarihinde aynı çatı altında ikamet eden annesi imzasına tebliğ edildiği, uyarı tebliğine rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyasının kapatılarak Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
    3- Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında, dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 30/11/2016 tarihli 2016/1146 soruşturma 2016/23984 esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
    4- Kanun yararına bozmaya konu Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/05/2017 tarihli 2016/937 esas ve 2017/374 sayılı kararı ile;
    “…..Her ne kadar sanık hakkında denetimli serbestlik müdürlüğünce ihbarda bulunulmuş ise de , 6545 sayılı kanunla değişik TCK 191. maddesinde yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi düzenlemesinin getirilmiş olduğu, sanığa yapılan tek bir tebligatın yükümlülüklere ısrar etme eylemini doğuracak nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından ihbar doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği, kararın 30/05/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; "Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedaviye tabi tutulmak suretiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/04/2016 tarihli ve 2016/1146 soruşturma, 2016/646 sayılı kararını müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, sanık hakkında açılan dava sonucunda karar verilmesine yer olmadığına dair Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2017 tarihli ve 2016/937 esas, 2017/374 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191. maddesinde; "(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
    (3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
    (4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
    a) "Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi... hâlinde, hakkında kamu davası açılır...," şeklinde düzenlemeye yer verildiği,
    5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır.
    (2) "(Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S. K. 42. md) Denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından yapılan çağrılara veya hazırlanan denetim planına uyarıya rağmen uyulmaması, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülük ihlali sayılır." yine Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 40. maddesinde "(1) Denetimli serbestlik kararlarının kaydedilmesinden itibaren şüpheli, sanık veya hükümlülere üç iş günü içerisinde yapılacak yazılı veya elektronik tebligatta, tebliğden itibaren on gün içerisinde müdürlüğe başvurulması gerektiği belirtilir.
    (2) Haklarında;
    a) Adli kontrol tedbirine,
    b) Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına,
    ilişkin karar verilen yükümlülerin müdürlüğe başvurması istenmez.
    (3) Düzenlenen tebligatta, yükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmadan müdürlüğe gelmemesi veya hakkında belirlenen yükümlülüklerin gereğini yerine getirmemesi halinde, denetimli serbestlik kararının niteliğine göre kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, seçenek yaptırım veya tedbirin hapse çevrilebileceği ya da koşullu salıverilme kararının geri alınabileceği gibi gelmemenin hukuki sonuçları yükümlüye bildirilir.
    (4) "Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir." şeklinde düzenlemeler yapıldığı, somut olaya bakıldığında ise sanık hakkında verilen kamu davası açılmasının ertelenmesine dair kararda, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği tedbir ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar edilmesi halinde dava açılacağının ihtar edildiği, bu kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilerek kesinleştiği, denetimli serbestlik müdürlüğünce sanığa 10 gün içerisinde müracaat edilmesine ilişkin ihtarlı davetiye çıkartıldığı ve tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığı, sanığın denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlal etmesi üzerine uyarıldığı ve bunun usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak sanığın buna rağmen yeniden müracaat etmemesinin denetimli serbestlik yükümlülüklerini yerine getirmemekte ısrar etmesi olarak kabulünün gerekeceği, bu nedenle sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesi uyarınca bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2017 tarihli ve 2016/937 esas, 2017/374 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191. maddesinin 2, 3. ve 4. fıkralarında;
    "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
    Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
    Kişinin, erteleme süresi zarfında;
    Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi... hâlinde, hakkında kamu davası açılır..." düzenlemesine yer verilmiştir.
    5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan;
    " (1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır.
    (2) "(Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S. K. 42. md) Denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından yapılan çağrılara veya hazırlanan denetim planına uyarıya rağmen uyulmaması, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülük ihlali sayılır.” yine Denetimli serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 40. maddesinde "(1) Denetimli serbestlik kararlarının kaydedilmesinden itibaren şüpheli, sanık veya hükümlülere üç iş günü içerisinde yapılacak yazılı veya elektronik tebligatta, tebliğden itibaren on gün içerisinde müdürlüğe başvurulması gerektiği belirtilir.
    (2) Haklarında;
    a) Adli kontrol tedbirine,
    b) Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına,
    ilişkin karar verilen yükümlülerin müdürlüğe başvurması istenmez.
    (3)Düzenlenen tebligatta, yükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmadan müdürlüğe gelmemesi veya hakkında belirlenen yükümlülüklerin gereğini yerine getirmemesi halinde, denetimli serbestlik kararının niteliğine göre kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, seçenek yaptırım veya tedbirin hapse çevrilebileceği ya da koşullu salıverilme kararının geri alınabileceği gibi gelmemenin hukuki sonuçları yükümlüye bildirilir.
    (4) Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir.” Düzenlemeleri yer almaktadır.
    Tüm bu açıklamalara göre somut olayda; şüpheli hakkında verilen kamu davası açılmasının ertelenmesine ilişkin kararda, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, tedbir ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar edilmesi halinde dava açılacağının ihtar edildiği, bu kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilerek kesinleştiği, denetimli serbestlik müdürlüğünce sanığa 10 gün içerisinde müracaat edilmesine ilişkin ihtarlı davetiye çıkartıldığı ve tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığı, sanığın denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlal etmesi üzerine uyarıldığı ve uyarı yazısının da usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın uyarılmasına karşın müdürlüğe başvurmadığı anlaşıldığından kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin kabul edilmesi gerekmektedir.
    D)Karar:
    Açıklanan nedenlere göre; sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesi uyarınca bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ısrar koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Bursa 11.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/05/2017 tarihli 2016/937 esas ve 2017/374 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    21/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi