Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7529
Karar No: 2019/3489
Karar Tarihi: 17.04.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7529 Esas 2019/3489 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/7529 E.  ,  2019/3489 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, taşınmazı üzerinde bankamatik cihazı bulunması konusunda davalı ile kira sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereği ödenmesi gereken kira bedeli için fatura düzenlendiğini fakat ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhinde icra takibine başlandığı, davalının ödeme yaptığı iddiasıyla takibe itiraz ettiğini fakat ödemenin itirazdan sonra 04.03.2015 tarihinde yapıldığını belirterek, haksız itirazın iptalini, davalı aleyhinde %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı, ödemenin 27.11.2014 tarihinde takipten önce yapıldığı, itirazlarının haklı olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile davacı aleyhinde kötüniyet tazminatına karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece,.... İcra Müdürlüğü" nün 2015/1452 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı alacaklı tarafından icra takibinin 27.01.2015 tarihinde başlatıldığı, davalı tarafından asıl alacağın 04.03.2015 tarihinde ödendiği, iş bu itirazın iptali davasının ise 16.03.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmakta olup, bu halde asıl alacak tutarının takipten sonra ve fakat davadan önce ödendiği hususu tartışmasızdır. Mahkemece, ödemenin dava açılmazdan evvel yapıldığı, dolayısıyla işlemiş faiz alacağının davacıya ödenmediği, sonradan yapılan ödemenin kararın infazı aşamasında değerlendirilmesi gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın kabulü halinde borçlu alacaklıya karşı menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
    Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m. 67/1). Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri dışında, itirazın iptali davasında başka itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi hâlinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
    Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması hâlinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 22.11.2018 tarihli, 2017/19-822 Esas ve 2018/1754 Karar sayılı ilamı.)
    O halde mahkemece yukarıda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde, davanın icra takip tarihinden sonraki ferilerine ilişkin olduğu ve davacının asıl alacak yönünden hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek sadece bu kısımlara (ferilerine) yönelik itirazın iptali ve takibin devamı şeklinde hüküm kurulmakla yetinilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de, mahkemece takipteki alacak miktarının davadan önce ödenmesi nedeniyle İİK" nın 67/2. maddesindeki koşulları oluşmayan icra inkar tazminat yönünden isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin kabulüne karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK" ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK" un 428.maddesi uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK" nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi