Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/34013
Karar No: 2016/1945

Hakaret - tehdit - 6136 sayılı Kanuna aykırılık - genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/34013 Esas 2016/1945 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, sanık hakaret, tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı kanuna aykırılık suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, karar temyiz edilmiş ve Yargıtay Ceza Dairesi kararı incelemiştir. Hakaret suçu nedeniyle verilen cezaların niteliği ve niceliği göz önünde bulundurularak, bu suçlar için verilen hükümler temyiz edilemez bulunmuştur. Tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı kanuna aykırılık suçlarından hükümlere yönelik temyiz isteği reddedilmiştir. Ancak, yapılan incelemeler sonucunda bazı eksiklikler tespit edilmiştir. Örneğin, sanığın silahlı tehdit suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği, ancak aynı kanunun başka bir maddesinden de mahkumiyet kararı verilmesi hatalı bulunmuştur. Ayrıca, suça konu olan gaz tabancasının üretim izni verilen orijinal haline uygun şekilde tadil edilip edilmediği gibi konuların kesin olarak saptanması gerektiği ifade edilmiştir. Son olarak, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri
4. Ceza Dairesi         2013/34013 E.  ,  2016/1945 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-)Sanık hakkında hakaret suçuna ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-)Tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 06.07.2010 tarih ve 8-51/162 sayılı kararında belirtildiği üzere; sanığın tehdit amacıyla havaya ateş etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin hukuki anlamda tek fiil olduğu ve tek fiil ile hem silahlı tehdit hem de genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu gözetilerek, TCK"nın 44. maddesi gereğince daha ağır cezayı gerektiren TCK"nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahlı tehdit suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan suçtan da mahkumiyet kararı verilmesi,
2)Sanığın müşteki ..... ile katılan ........."in birlikte ikamet ettiği evin önüne giderek havaya ateş edip müşteki ve katılanı öldürmekle tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, silahlı tehdit suçundan tek hüküm kurulup TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, mağdur sayısınca mahkumiyet kararı verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
3)Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nün 04/01/2010 tarihli raporuna göre; suça konu gaz tabancasının "mevcut durumu itibariyle bilinen ateşli silah fişeklerini istimale elverişli olmadığı, ancak namlusu içerisinde gaz ayırıcı parçanın daire şeklinde delikli bir yapıda olduğu, bu haliyle de özel şekil ve nitelikteki fişeklerin ucunda bulunan kurşun küre veya saçma tanelerinin
geçebileceği kadar bir boşluk sağladığı, mermi çekirdeği niteliğini taşıyan ve ucunda kurşun küre bulunan ateşli bir silah fişeği niteliği kazanmış çapına uygun özel şekil ve nitelikteki fişekleri istimale elverişli olduğu, namlu içerisinde ve gaz ayırıcı parçada sonradan değişiklik yapıldığına dair bir bulguya rastlanılmadığı, ancak mevcut yapısı itibariyle tabancanın bu şekilde imal edilip edilmediği hususunun üretici firmadan sorulması gerektiğinin" belirtilmesi ve ele geçen fişeğin ses fişeği kovanı olması karşısında;
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından marka, model ve üretim yılı itibariyle bu silahların mevcut haliyle üretilmesine izin verilip verilmediği sorulup, bu silahların üretim şeması getirtilip, üretim şemasının temin edilememesi halinde suça konu silahın gaz ayırıcı parçasının fotoğrafları varsa faturası ve dosyadaki polis kriminal raporu eklenip üretici firmadan gaz ayırıcı parçanın mevcut şekli ile imal edilip edilmediği, üretim iznine uygun imalattan sonra gaz ayırıcı parça üzerinde mermi çekirdiği geçişine imkan verecek şekilde tadilat yapılıp yapılmadığı sorulup dosya kül halinde Adli Tıp Kurumu"na gönderilerek silahların üretim izni verilen orjinal haline uygun şekilde bilye geçişine imkan verecek nitelikte gaz ayırıcı parçasının tadil edilip edilmediğine dair alınacak rapor ile 6136 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığı hususu kesin olarak saptandıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
4)Sanık hakkında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 30/07/2010 tarihli sağlık kurulu raporuyla "bipolar bozukluk" tanısı konularak "hali hazırda ve olayın olduğu dönemde cezai ehliyetinin bulunmadığına" ilişkin rapor düzenlendiği, aynı olaya ilişkin Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurulu"nun 29/06/2011 tarihli raporunda ise sanıkta "bipolar affektif bozukluk" olduğu ve işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arıza içinde olduğuna dair tıbbi bulgu ve belge saptanamadığından cihetle suç tarihinde sanığın hastalığının tam bir akli sağlık içinde olduğu "serbest ara devresinde" bulunduğu tıbbi kanaatine varılarak cezai sorumluluğunun tam olduğuna ilişkin görüş bildirildiği ve Adli Tıp Genel Kurulunun görevlerini düzenleyen 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu"nun 15. maddesinin "f" bendi ve devamında "Adli tıp ihtisas kurulları ile Adlî Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri, konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceler ve kesin karara bağlar" biçiminde düzenleme olduğunun anlaşılması karşısında, dosyanın Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilip yukarıda anılan raporlar arasındaki çelişki giderildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturmayla hükümler kurulması,
5)CMK"nın 231/6. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanması için, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinin gerektiği belirtilse de, anılan maddenin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramı, somut (maddi) zarara ilişkin olup, manevi nitelikteki zararı kapsamaması ve sanığın eylemleri sonucu dosyaya yansımış somut bir zararın bulunmaması karşısında, yukarıda anılan madde uyarınca sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, "zararın giderilmemesi ve şikayetin devam etmesi" biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle anılan Kanun maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
6-Kabule göre de,
a-)Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından verilen kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına b-)Tehdit suçundan verilen hükümlere yönelik olarak, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile















Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi