12. Hukuk Dairesi 2019/11007 E. , 2019/15640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının, iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile borçlu şirket hakkında başlattığı icra takibinde; borçlu vekilinin İİK"nun 168/3-5. maddesi uyarınca icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, senetlerin teminat için verildiğini ve düzenlenme tarihlerinin vade tarihlerinden sonraya ait bir tarih olması nedeni ile kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ve kambiyo şikayetinde bulunduğu, mahkemece; borçlunun itirazını ispatlayan bir belge ibraz edemediği, alacaklının kabul beyanı da bulunmadığı, teminat senedi ve borcu olmadığına ilişkin iddiasının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ancak senetlerin düzenlenme tarihlerinin vade tarihlerinden sonraya ait bir tarih olması nedeniyle kambiyo vasfı olmadığına yönelik şikayet hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.
Somut olayda, borçlunun dilekçesinde, senetlerin düzenlenme tarihlerinin 25 Eylül 2015 olduğu, vade tarihlerinin ise 30 Mart 2015 ve 30 Nisan 2015 olduğunu, düzenlenme tarihlerinin vade tarihlerinden sonraki bir tarih olduğunu ileri sürerek kambiyo senedi vasfını haiz olmadıkları yönünde de şikayette bulunduğu, mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.
O halde, mahkemece, borçlunun, senetlerin düzenlenme tarihlerinin vade tarihlerinden sonraki bir tarih olduğu ve kambiyo vasıfları bulunmadığına yönelik şikayeti konusunda da inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesis edilmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.