7. Hukuk Dairesi 2014/21896 E. , 2015/3715 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine;
2-Davacı, davalı işyerinde büro elemanı olarak çalıştığını, davalı işyerinde yetkili olan Hizmet-İş Sendikasına üye olduğunu, davalı işyerinde yürürlükte bulunan TİS.in 3.maddesinin 3.bendinde büro elemanlarının sözleşme kapsamı dışında olduğunun belirtildiğini, ancak bu hükmün işyerinde genel olarak uygulanmadığını, davalı işyerinde fiilen büro işçisi olarak çalışmasına rağmen TİS"ten yararlanan çok sayıda işçi bulunduğunu, dolayısıyla davalı işverenin bu hükme dayanarak keyfi uygulamaya gittiğini ve eşit konumdaki işçilere farklı muamelelerde bulunduğunu, kendisi ile aynı durumda/statüde olan işçilerin TİS"ten yararlandığını ancak kendisinin bu haklardan hukuksuz olarak mahrum bırakıldığını, ayrıca bu tür düzenlemelerin Anayasa"ya, Sendikalar Kanununa ve evrensel hukuk normlarına da aykırı olduğunu, TİS"nin 3/3.bendindeki büro işçilerinin kapsam dışı sayılması hükmünün işyerinde genel olarak uygulanmaması, işverenin keyfi tutumu nedeniyle aynı konumdaki bazı büro işçilerinin TİS."ten faydalandırılarak eşit durumdaki işçiler arasında ayrımcılık yapılması nedeniyle bu keyfi uygulamaların hukuk düzenince korunamayacağını, bu nedenlerle de kendisinin de diğer birçok büro işçisi gibi TİS."ten yararlanmasının gerektiğini, zira 15/03/2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren TİS."te kapsam dışı uygulamasının kaldırıldığını, açılan emsal davalarda da iddiaları doğrultusunda kabul kararları verildiğini iddia ederek, TİS gereği kendisine ödenmeyen bazı işçilik alacaklarının ve eşit işlem borcuna aykırılık nedeniyle eşit davranmama tazminatının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, dava süresinde açılmadığı için zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının masa başında memurlarla birlikte çalıştığını, yapılan uygulamaların kanun ve TİS.lere uygun olduğunu, eşitsizliğin bulunmadığını, 2011-2013 dönemi TİS.inde de memur-işçi ayrımının kaldırıldığını, talep edilen bedellerin de çok yüksek olduğunu, faiz taleplerinin de kabul edilemez olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, işverenin davacı ile aynı yerde çalışıp aynı işi yapan bir kısım personeli TİS hükümlerinden faydalandırdığı halde davacıyı faydalandırmamış, faydalandırmama nedenlerini de objektif ölçütler çerçevesinde ispatlayamamış, işverenin eşit davranma ilkesine de aykırı davrandığı anlaşılmıştır. Ayrıca işveren ile yetkili sendika arasında 2011 yılında imzalanan yeni TİS" de, büro işçilerinin kapsam dışı olduğuna ilişkin maddenin kaldırılarak tüm işçilerin TİS ile getirilen tüm haklardan yararlandırılmalarına başlandığı görülmekte olup bu uygulamanın dahi işverenin başlangıçta yaptığı yanlış uygulamadan döndüğü anlaşıldığından dava konusu yapılan sendikal haklardan davacının yararlandırılması gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Takdiri indirim nedeniyle reddedilen miktarın, yargılama gideri ve avukatlık ücreti tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Borçlar hukuku kapsamında, mahkemenin alacaktan takdiri indirim yapma hakkı bulunan durumlarda, mahkemenin işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenemeyeceğinden; Dairemizce, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık verilmesinin adaletsizliğe yol açacağı gözetilerek yapılan takdiri indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği, bu kısmın yargılama giderinin belirlenmesinde göz önünde tutulmayacağı kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesi ile 200,00 TL Ücret zammı ve fark alacakları, 50,00 TL ilave tediye, 50,00 TL sorumluluk zammı, 50,00 TL ikramiye, 50,00 TL hizmet yılı primi, 250,00 TL çocuk yardımı, 300,00 TL yıllık izin alacağı ve 8.000,00 TL eşit davranmama tazminatı alacağı talep etmiştir. Bilirkişi raporundan sonra ücret zammı ve fark alacakları, ilave tediye, hizmet yılı prim farkı alacağı, sorumluluk zammı ve eşit davranmama tazminatı dışındaki bazı alacaklara ilişkin talebini artırmıştır. Davacının reddedilen talebi sadece 50,00 TL sorumluluk zammı ile 50,00 TL hizmet yılı prim alacağı, 200,00 TL ücret zammı ve fark alacakları, 50,00 TL ilave tediye, olmak üzere toplam 350,00 TL’dir. Eşitsizlik tazminatının takdiri indirim nedeniyle reddedilen kısmının avukatlık ücreti ve yargılama gideri tespiti yönünden kabul ve ret oranı belirlenirken dikkate alınmaması gerekirken reddedilen bu bölüm de dikkate alınarak davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin belirlenmesi hatalı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 10 ve 11 nolu bentlerinin silinerek yerine;
“Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya, reddedilen miktar üzerinden 350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan, 25,20 TL başvurma harcı, 174,20 TL peşin harç ve 25,10 TL ıslah harcı toplamı olan 224,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafından yapılan toplam 533,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve reddedilen miktarları da göz önünde bulundurulmak sureti ile 501,02 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 09.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.