5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8782 Karar No: 2017/21096 Karar Tarihi: 04.10.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/8782 Esas 2017/21096 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/8782 E. , 2017/21096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki; 1)Bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için, değerlendirme tarihinde belediye imar planı içinde olması, değilse, belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunması ve ayrıca belediye hizmetlerinden yararlanması, etrafının da meskun olması gerekir. Dosyada yer alan ...Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü"nün 16.12.2013 tarihli yazısında dava konusu taşınmazların belediye ve mücavir alan sınırları dışında kaldığı bildirildiğinden, dava konusu taşınmazlar arazi niteliğindedir. Bu durumda; yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak taşınmazı arazi olarak değer biçmede esas alınacak münavebe ürünlerinin dekar başına verim miktarları İl/İlçe Gıda, Hayvancılık ve Tarım Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2013 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları da ilgili resmi kuruluşlardan getirtilip bu verilere göre taşınmazların olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre zeminine değer biçildikten sonra bulunan bedele, taşınmazların bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre Kamulaştırma Kanununun 11/1-i maddesi gereğince objektif değer arttırıcı unsur ilavesi suretiyle değer tespiti gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2)Davacılar dava konusu taşınmazlarda paydaş oldukları halde nedeni gösterilmeden diğer paydaşların payını da kapsar şekilde bedele ve tescile karar verilmesi, 3)Dava konusu 131 parsel yönünden ret hükmü kurulmasına rağmen, bu parselin bedelinide kapsar şekilde hüküm kurulması, 4)Dava konusu taşınmazların tapu kaydında davacılara ait hisseler üzerinde ki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.