18. Hukuk Dairesi 2015/8094 E. , 2016/3588 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Dava dilekçesinde, davalının küçük ..."nın babası olduğunun tespitine karar verilmesi ve Türk Medeni Kanununun 304.maddesi gereğince doğum giderlerinin ödenmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalı ile evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelen 28.09.2012 doğumlu çocuğun babasının davalı olduğunu ileri sürerek, davalının babalığına hükmedilmesini ve maddi tazminata karar verilmesini istemiş, mahkemece küçüğün bir başka aile tarafından 12.11.2014 tarihinde evlat edinildiği, evlat edinilen aileye ilişkin bilgilerin davacı anne tarafından öğrenilmesinin olumsuz sonuçlar doğurmasının kuvvetle muhtemel olduğu, bu durumun küçüğün menfaatini ve geleceğini olumsuz yönde etkileyeceği gerekçesiyle işin esası incelemeden davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 301. maddesine göre babalık istemine ilişkindir. Babalık hükmü kurulmak istenilen küçük ... (...) evlilik dışı doğum olarak anası ...’nın hanesine kaydedilip, daha sonra Perihan ve Tosun Kanık tarafından evlat edinilmiş ve bu şekilde küçük ile Perihan ve Tosun Kanık arasında evlat edinme yoluyla yapay soybağı ilişkisi kurulmuştur.
Türk Medeni Kanunu"nun 282. maddesine göre; ‘"Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur. Çocuk ile baba arasında soybağı ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere soybağı, birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifade ile kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Bu koşullar az yukarıda metni aynen yazılan Türk Medeni Kanunu"nun 282. maddesinde açıklanmıştır.
Bu açıklamaya göre Türk Medeni Kanunu, mülga Türk Kanunu Medenisi"nden farklı bir düzenleme getirerek ikili bir sistem öngörmüştür. Bunlardan birincisi; kan bağına dayanan soybağı, başka bir anlatımla çocukla biyolojik (genetik) ana ve baba arasındaki soybağı, ikincisi ise evlat edinme ilişkisi yoluyla kurulan soybağıdır.
Somut uyuşmazlıkta, hukuki temele dayalı doğru bir sonucun elde edilmesi, bu ikili sistemin iyi anlaşılmasına bağlıdır. Bu noktada babalık hükümleri üzerinde durulmalıdır.
Türk Medeni Kanunu"nun 301. maddesine göre babalık; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve ...; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.”
Burada üzerinde durulması gereken husus, başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuğun bu bağ geçersiz kılınmadıkça babalık hükmü kurulup kurulamayacağıdır.
Dairenin yerleşik içtihatlarına göre küçüğün bir başka erkekle soybağı ilişkisi geçersiz kılınmadıkça babalık davasının dinlenmesi mümkün değildir.
Görüldüğü gibi, yürürlükle bulunan Türk Medeni Kanunu"nun soybağının kurulmasına ilişkin 282. maddesinde evlat edinme yoluyla soybağının (yapay soybağı) kurulacağı düzenlendiği halde, mülga Türk Kanunu Medenisi"nde evlat edinme yoluyla soybağının kurulacağına dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Zira, Türk Kanunu Medenisi’nde soybağının belirlenmesinde ikili sistem değil, tekli sistem kabul edilmiştir. Bu sistem kan bağına dayanan soybağı, yani doğal soybağıdır.
Bir erkekle doğal soybağı bulunan bir küçüğün Türk Medeni Kanunu’nun 305-312. madde hükümlerine, ergin ve kısıtlıların ise 313. maddesine göre evlat edinilebileceği düzenlenmiştir. Başka bir anlatımla başka bir erkekle soybağı bulunan bir çocuğun evlat edinilmesi, evlat edinenle çocuk arasında yapay soybağının kurulmasına dayanak teşkil ettiği halde, çocuğun gerçek ana ve babasıyla olan doğal soybağını ortadan kaldırmamaktadır. Bu itibarla, evlat edinmeyle ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçerse de, çocuğun genetik ana ve babası arasında var olan soybağı ilişkisi sona ermediğinden genetik ana ve babanın çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı devam eder.
Önemle belirtmek gerekir ki, evlatlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur ve Türk Medeni Kanunu"nun 500. maddesine göre de evlatlık ve alt soyu evlat edinene kan hısmı gibi mirasçı olurlar, evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder.
Evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığının devam edebilmesinin doğal soybağı ilişkisinin kurulması ile mümkün bulunduğu çok açık bir gerçektir. Somut olayın bir de bu açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında; evlilik dışında doğan çocuğun bir başka aile tarafından evlat edinilmiş olması bu çocukla biyolojik baba arasındaki kan bağına dayanan soybağının mahkemece belirlenmesine engel teşkil etmez. Evlat edinme yoluyla kurulmuş olan soybağı da kan bağına dayanan soybağının belirlenmesini hedefleyen babalık davasının görülmesine mani değildir. Bu soybağının belirlenmesi çocuğun mirasçılık hakları bakımından yararına olacaktır. Mahkemece, işin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.