17. Hukuk Dairesi 2019/5016 E. , 2020/7374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen aracın davacıların desteği ve yaya olan ..."a çarparak ölümüne neden olduğunu, bu olay nedeni ile davacıların desteklerinin gelirinden yoksun kaldıklarını belirtip 3.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ... için 92.889,50 TL, davacı ... için 40.722,51 TL olmak üzere toplam 133.612,01 TL nin dava tarihi olan 03/07/2012 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara ödenmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Daire’nin 24/09/2018 tarihli 2015/15102 Esas 2018/8081 Karar sayılı ilamında özetle, "Mahkemece hükme esas alınan 02.06.2015 tarihli hesap bilirkişi raporunda; davacı çocuğun 9 yaşında oluşu ve ileride eğitim durumunun ne olacağının tespiti mümkün olmaması nedeniyle, desteğin, davacı çocuk ... ’ye 25 yaşına kadar destek olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dairemizin yerleşik ve kabul gören uygulamasına göre, yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek
öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir. Yukarda açıklandığı şekilde davacı ... için 22 yaşında evleneceği göz önüne alınarak bilirkişiden bu yönde ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı ve yanılgılı değerlendirme sonucu bu davacı yönünden bilirkişi raporunun 25 yaşa kadar destek olacağının kabulü biçimindeki görüşüne göre karar verilmesi doğru görülmediği, dava tarihinin 03.07.2014 olmasına rağmen, mahkemece, faiz başlangıç tarihi olarak 03.07.2012 tarihi yazılarak hüküm kurulması da isabetli olmadığı" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 92.889,50 TL, davacı ... için 40.722,51 TL olmak üzere toplam 133.612,01TL tazminatın dava tarihi olan 03/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkeme tarafından bozmadan önce yürütülen yargılamada alınıp hükme esas alınan 02/06/2015 tarihli aktüerya raporunda, davacı ... için 40.722,51 TL destek tazminatı hesaplanmış; davacı taraf bu rapora itiraz etmemiş ve rapordaki bedel üzerinden davasını ıslah etmiş; mahkemece, ıslah doğrultusunda tazminata hükmedilmiş; Dairemiz"in bozma ilamıyla, desteğin, davacı çocuk ... ’ye 25 yaşına kadar destek olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de davacı ... için 22 yaşında evleneceği göz önüne alınarak bilirkişiden bu yönde ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine değinilmiş, tazminata ilişkin hüküm bu yönlerden bozulmuştur.
Bozma kapsamında yürütülen yargılamada maddi tazminat hesabı için yeniden alınan 25.03.2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda rapor tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmış; mahkeme tarafından, 30/06/2015 tarih 2014/410 Esas 2015/958 Karar sayılı ilamı ile davacı ... için destek zararının 92.889,50 TL, davacı ... için ise 40.722,51 TL olarak kabul edilip hüküm kurulduğu ve bu hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmemesi nedeni ile davalı yönünden usuli kazanılmış hak oluşturduğundan bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, anlaşılmaktadır.
Oysa, sadece davalı taraf lehine ilk hükmün bozulduğu ve bozma ilamının kapsamı; davacı tarafın ilk hükmü temyiz etmediği ve ilk hükme esas alınan 02.06.2015 tarihli hesap raporuna itirazının bulunmadığı; bozma ilamının kapsamında belirtilen yönler dışında 02.06.2015 tarihli rapor yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, benimsenen aktüer raporu hükme esas almaya elverişli değildir.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; bozma öncesindeki ilk hükme esas alınan 02.06.2015 tarihli rapor yönünden davalı taraf lehine oluşan kazanılmış hakkın korunmasını temin etmek üzere, 02.06.2015 tarihindeki verilere göre, davacı ... için 22 yaşında evleneceği göz önüne alınarak rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenlerine göre davalı vekilinin sair temyiz itiazlarının incelemesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.