Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7254 Esas 2019/3479 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7254
Karar No: 2019/3479
Karar Tarihi: 17.04.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7254 Esas 2019/3479 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/7254 E.  ,  2019/3479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı kiracının 2008 yılı Mayıs ve Ekim aylarına ilişkin kira bedelini ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibine girişildiğini, ancak davalı kiracının bu takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, 2008 yılı için aylık kira bedelinin 500 TL olmadığını, 180 TL olduğunu ve borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, talep edilen aylara ilişkin aylık kira bedelinin 180 TL olduğu kabul edilerek itirazın kısmen iptaline karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında sözlü kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, takip talebine konu aylara ilişkin kira bedellerinin ne kadar olduğu noktasındadır.
    HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
    Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Davacının talep ettiği yıllık kira miktarı HMK"nın 200. maddesi uyarınca belirlenecek senetle ispat sınırının üzerinde ise davacı kira bedelini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Yazılı delille kanıtlanmadığı takdirde ise davalının kabulünde olan miktar esas alınmalıdır. Yine davalı da aynı koşullar altında yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda kira borcunun ödendiğini yazılı belge ile ispat etmelidir.

    Yukarıdaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde daha önce davalı kiracı hakkında 2007 yılı Ağustos ayına ilişkin aylık 450 TL üzerinden başlatılan takibin itiraz edilmeyerek kesinleştiği ve borcun davalı kiracı tarafından ödendiği, yine 2008 yılı Nisan ayına ilişkin aylık 500 TL üzerinden başlatılan icra takibine itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği ve bu hali ile davalı kiracının aylık kira bedelinin 500 TL olduğunu kabul ettiği anlaşılmakla Mahkemece, bu kira bedeli üzerinden takip miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.