8. Ceza Dairesi 2019/13097 E. , 2019/13014 K.
"İçtihat Metni" Kasten yaralama suçlarından sanık ...’un 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"un 86/1, 86/2 (2 kez), 87/3 ve 62/1. (3 kez) maddeleri gereğince 2 ay 15 gün (2 kez) ve 11 ay 7 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2011 tarihli ve 2009/138 esas, 2011/197 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın memnu hakların iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin anılan Mahkemenin 18.01.2018 tarihli ve 2018/52 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumunun amacının yitirilen hak ve ehliyetlerin, koşullarının gerçekleşmesi halinde iyi halli hükümlüye yargı yolu ile geri verilmesini sağlamak olduğu, bu yasaklılık ister Türk Ceza Kanunu"ndan, isterse özel bir kanundan kaynaklansın, "kamu hizmetlerinden yasaklanma", "memuriyetten mahrumiyet", "seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma", "yasal kısıtlılık altında bulundurulma" gibi gerek bir mahkûmiyetin doğal sonucu gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerin yasak hakların geri verilmesi yoluyla bertaraf edilmesine hukukumuzda bir engel bulunmadığı,
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"na 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile eklenen 13/A maddesinin 1. fıkrasında yer alan; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir." şeklindeki düzenleme gereğince hükümlülük kararında açıkça hükmedilmese bile mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların yukarıda bahsedilen maddenin birinci fıkrasındaki koşulların bulunduğuna mahkemece kanaat getirilmesi halinde iadesine karar verilebileceği cihetle;
Somut olayda adı geçen hükümlünün kasten yaralama suçlarından almış olduğu mahkûmiyetlere ilişkin kaydın 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 9/1-son cümlesi gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun"un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12/1. maddesi uyarınca arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, ancak
mahkemesince hükümlü hakkında, bahse konu Mahkeme kararında süresiz yasaklanmış hak bulunmadığından bahisle memnu hakların iadesi talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, hükümlünün mahkum olduğu 2 ay 15 gün (2 kez) ve 11 ay 7 gün hapis cezalarının 14.05.2014 tarihinde infaz edildiği cihetle, yasaklanmış hakların iadesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair kararın verildiği 18.01.2018 tarihinde 3 yıllık sürenin dolduğu gözetilerek, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği, keza 5352 sayılı Kanun’un 12/1. maddesinde yer alan;
"Arşiv bilgileri;
a) İlgilinin ölümü üzerine,
b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle tamamen silinir." şeklindeki düzenleme uyarınca yasaklanmış hakların iadesine karar verilmesinin arşiv kaydının silinmesi açısından sanık lehine bulunduğu, kaldı ki Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20.11.2013 tarihli ve 2013/11492 esas, 2013/17318 karar sayılı ilâmı ve benzer ilamlarda belirtildiği üzere, hükümlülük kararında açıkça belirtilmese dahi mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 19.04.2019 gün ve 2019-4810 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2019 gün ve KYB/2019-45528 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma isteminin kasten yaralama suçuna ilişkin olmasına, dairemizin görev alanına giren bir suça ilişkin kanun yararına bozma isteminin bulunmamasına ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu"nun 31.01.2019 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 30.01.2019 gün ve 2019/1 sayılı kararının "Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümüne İlişkin Ortak Hükümler" kısmı ve 6545 sayılı Kanunun 31.
maddesi ile değişik Yargıtay Yasasının 14 maddesi uyarınca kanun yararına bozma istemini inceleme görevi Yargıtay Yüksek (3.) Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 24.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.