Esas No: 2019/4478
Karar No: 2021/3668
Karar Tarihi: 04.11.2021
Danıştay 13. Daire 2019/4478 Esas 2021/3668 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/4478
Karar No:2021/3668
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait akaryakıt istasyonunda 12/05/2016 tarihinde yapılan denetimde yeterli şart ve seviyede ulusal marker içermeyen akaryakıt ikmali yapıldığının tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin 3 numaralı alt bendi uyarınca 1.208.229,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ...tarihli ve ...sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davacıya ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde ...tarihli ve ...sayılı numune alma tutanağı ile yer altı tankından bir takım numune alınarak EGE PAL'e analiz için 18/05/2016 tarihinde teslim edildiği, ...tarih ve E-...sayılı analiz raporu ile de ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğunun tespit edildiği, her ne kadar dava dosyasında bulunan TÜBİTAK'ın 28/11/2011 tarihli ve ...sayılı yazısında Numune Alma Yönetmeliği'ne uygun olarak alınan akaryakıt numunelerindeki ulusal markerin özelliğini en az 48 ay süreyle koruduğu ve herhangi bir değişime uğramadığı ifade edilmiş ise de, Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler İle Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 16. maddesinin düzenleme aşamasındaki veriler incelendiğinde, ilk metinden itibaren analizlerin onbeş gün içerisinde yapılacağına ilişkin düzenleme bulunduğu, bunu zorunlu kılan bir teknik gerekliliğe ilişkin bilgi, belge, görüşün bulunmadığı, düzenlemede yer alan ''numune özellikleri değişime uğramadan'' ibaresinin ise, 15 günlük sürede numunenin bozulacağına değil, her hâlükârda numunenin özelliklerinin değişime uğramasına sebep olabilecek unsurlardan kaçınılmasına atıf olduğu, bu kapsamda Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler İle Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 16. maddesinde yer alan düzenleme ile Yönetmelik'in tamamına hakim olan etkin, hızlı, güvenilir ve denetime açık bir soruşturma sürecinin gerçekleştirilmesinin amaçlandığı, bu yönde de emredici hüküm niteliğinde ''onbeş gün içerisinde yapar'' şeklinde ifadeye yer verildiği, uyuşmazlıkta ise ...tarihli ve ... sayılı numune alma tutanağı ile yer altı tankından alınan bir takım numunenin EGE PAL'e analiz için 18/05/2016 tarihinde teslim edildiği hâlde analizin onbeş günlük süre geçirildikten çok sonra 27/06/2016 tarihinde yapıldığının görüldüğü;
Bu durumda Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı bir biçimde yasal süre içerisinde gerekli analizler yapılmadığı açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nce; 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 20. maddesinin son fıkrası ve Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler İle Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 16. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan analizlerin on beş gün içinde yapılacağına ilişkin düzenleme değerlendirildiğinde; süre sınırlamasının numunenin bozulma özelliğinden dolayı olduğuna ilişkin bilgi, belge, açıklama bulunmadığı, düzenlemede yer alan ''numune özellikleri değişime uğramadan'' ibaresinin ise, 15 günlük sürede numunenin bozulacağına değil, her hâlükârda numunenin özelliklerinin değişime uğramasına sebep olabilecek unsurlardan kaçınılmasına atıf olduğunun anlaşıldığı, söz konusu düzenleme ile etkin, hızlı, güvenilir ve denetime açık bir soruşturma sürecinin gerçekleştirilmesinin amaçlandığı, bu yönde disipliner nitelikte ''on beş gün içinde yapar" şeklinde ifadeye yer verildiğinden, bu sürenin aşılmasının, numunenin bozulacağı şeklinde değerlendirilemeyeceği, numune alma ve saklama koşullarına uyulmadığının davacı tarafından tevsiki dışında, Yönetmelikte belirlenen sürenin aşılmasının işlemi sakatlamayacağı anlaşıldığından, salt bu nedenle dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmadığı;
Olayda, davacıya ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde motorin satış tabancasından ve satış tabancasının bağlı olduğu motorin yeraltı tankından numune alındığı, alınan motorin numunelerinin ulusal marker ölçüm sonucunun geçersiz çıkması üzerine, ...tarihli ve ...sayılı numune alma tutanağı ile yer altı takından alınan bir takım numunenin analizi yaptırılmak üzere Malatya İnönü Üniversitesi Akaryakıt/Petrol Analiz Laboratuvarına gönderildiği, yapılan analiz sonrasında düzenlenen 27/06/2016 tarihli analiz raporunda ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğu tespit edildiğinden, dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmışır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile .... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:..., K:...sayılı kararın kaldırılmasına; 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, alınan akaryakıtların hepsinin fatura karşılığı dağıtıcı firmadan alındığı, kaçak akaryakıt satışının söz konusu olmadığı, alınan numunelerde markerin bulunduğu ancak az bir farkla geçersiz çıktığı, marker seviyesinin az bir miktar düşük çıkmasının sebepleri araştırılmadan ceza verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının, Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacıya ait akaryakıt istasyonunda 12/05/2016 tarihinde yapılan denetimde motorin satış tabancasından ve satış tabancasının bağlı olduğu motorin yeraltı tankından numune alınmış, alınan motorin numunelerinin ulusal marker ölçüm sonucunun geçersiz çıkması üzerine, ...tarihli ve ...sayılı numune alma tutanağı ile yer altı takından alınan bir takım numune analizi yaptırılmak üzere Malatya İnönü Üniversitesi Akaryakıt/Petrol Analiz Laboratuvarına gönderilmiş, yapılan analiz sonrasında düzenlenen ...tarih ve E-...sayılı analiz raporu ile alınan numunelerin ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğu tespit edilmiştir.
Bu tespit esas alınarak bayilik lisansı bulunan davacıya 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 18. maddesinin dördüncü fıkrasını ihlâl ettiğinden bahisle, aynı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 1.208.229,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ...tarihli ve ...sayılı dava konusu Kurul kararı tesis edilmiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri" başlıklı 4. maddesinin dördüncü fıkrası ile aynı fıkranın (ı) bendinde, bu Kanun'a göre faaliyette bulunanların; piyasa faaliyetlerinde, Kurul'un belirleyeceği teknik düzenlemelere uygun akaryakıt sağlamakla yükümlü oldukları; 8. maddesinin ikinci fıkrası ile aynı fıkranın (b) bendinde ise, bayilerin lisanslarının devamı süresince; tağşiş ve/veya hile amacıyla akaryakıta katılabilecek ürünlerin akaryakıta katılmaması ve istasyonunda bulundurmaması ile yükümlü oldukları belirtilmiştir.
Aynı Kanun'un "Ulusal marker" başlıklı 18. maddesinin dördüncü fıkrasında, numunelerde yapılacak testlerde ulusal markerin gerektiği şart ve seviyede bulunmadığı laboratuvar analizi ile tespit edildiğinde, 19. madde hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan hâliyle 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ile aynı bendin (3) numaralı alt bendinde, 18. maddenin ihlâli hâlinde sorumlulara bir milyon Türk Lirası idari para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.
7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesi yeniden düzenlenmiş ve maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile aynı bendin (2) numaralı alt bendinde, 18. maddenin ihlâli hâlinde iki milyon Türk Lirasından az olmamak ve on milyon Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu petrol piyasası faaliyetinden elde edilen net satış hasılatının binde ondördü oranında idari para cezası uygulanacağı; (b) bendinde ise bayilik lisansı sahipleri yönünden (a) bendinde yer alan cezaların yarısının uygulanacağı kuralı yer almıştır.
7164 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. maddede, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca idari para cezası verilmemiş olan ve Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller için, 20. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen ihtar yapıldıktan sonra sonucuna göre gerekirse idari soruşturma başlatılarak yaptırımlar uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce lisansı sonlandırılan veya iptal edilenler hakkında düzeltme imkânı bulunan fiiller için herhangi bir idari işlem tesis edilmez.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idari para cezaları, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idari para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 19. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgari maktu hadden tahsil edilir. Kısmen veya tamamen tahsil edilen idari para cezaları iade edilmez." kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "Kabahat" deyiminin, Kanun'un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun'un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasında, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Kanun koyucu, Kurul tarafından karara bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarının, işlenen fiil için 5015 sayılı Kanun'un 7164 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile değişik 19. maddesinde daha düşük bir idarî para cezası uygulanması öngörülmüş ise asgarî maktu hadden tahsil edilmesini vergi dairesine bir görev olarak vermiştir. İlgili vergi dairesinin kanunen üstlendiği bu görevi yerine getirmesi açısından önemli olan husus, idarî para cezasının keşinleşmesi değil, tahsilatının tamamlanmamış olmasıdır. Dolayısıyla söz konusu düzenleme, tamamen tahsilat aşamasına özgü bir kural niteliğindedir. İdarî para cezasının iptali istemiyle dava açılsın veya açılmasın, bu kuralın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarına uygulanması vergi dairesi açısından bir zorunluluktur.
İlgili vergi dairesi, dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezasının miktarında lehe bir değişiklik varsa bunu tespit etmekle ve uygulamakla yükümlü bulunduğundan, tahsilat aşamasına özgü olan anılan kuralın, idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davalarda dikkate alınmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu itibarla, idarî para cezasına konu olan fiilin sübûta ermiş olması ve idarî para cezasının miktarında lehe olan değişikliğin tahsilât aşamasında vergi dairesince dikkate alınacak olması sebebiyle, dava konusu işlemin iptali yönündeki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile esastan incelenen davanın reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulüne ve esastan incelenen davanın reddine ilişkin temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın .... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 04/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.