19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7793 Karar No: 2017/3808 Karar Tarihi: 15.05.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7793 Esas 2017/3808 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, bir menfi tespit davası hakkında verilmiştir. Davacı, müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesi talebiyle dava açmıştır. Davacı, müvekkilinin adına sahte imzayla keşide edilmiş iki çek nedeniyle takip başlatıldığını iddia etmektedir. Davalılar ise çeklerin lehtarına çiro yoluyla hamil olduklarını ve imzaların kendi müvekkilleri olduğunu savunmuşlardır. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda çeklerin lehtarının imzasının sahte olduğunu tespit etmiştir. Mahkeme, çekten dolayı müvekkilin sorumlu olmayacağına karar vermiştir. Ancak, davalı ...'in de sorumlu olduğuna hükmetmemiştir. Kararda, kambiyo senetlerindeki her imza sahibinin kendi imzasından sorumlu olduğu, başkasının imzalarının sahte olması durumunda inkar edenlerin sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı belirtilmiştir. Kararda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 818/1-c maddesi yollamasıyla aynı kanunun 677. maddesi uyarınca imzaların istiklali prensibine değinilmiştir. Bu prensibe göre kambiyo senetlerindeki her imza sahibi, kendi imzasından sorumlu olup, başkasının imzalarının sahte olması imzasını inkar etmeyenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
19. Hukuk Dairesi 2016/7793 E. , 2017/3808 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -
Davacı vekili, davalılardan ...’in müvekkili aleyhine her biri 10.000 TL bedelli iki adet çek nedeniyle takip başlattığını,bu çeklerin diğer davalı ...’e verilmek suretiyle keşide edildiğini, ...’e verilmeden bu çeklerin çalındığını ve ... adına sahte imzayla ciro edildiğini ileri sürerek, bu çeklerden ve yapılan icra takiplerinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, çeklerin davacı tarafından ... lehine keşide edildiğini, lehtarın cirosu ile düzgün bir ciro silsilesinin olduğunu , müvekkilinin iyiniyetli olduğunu savunarak, imzaların istiklali ilkesi gereğince davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın bağlantı noktasının lehtar olan ...’ün imzasının sahte olup olmadığı hususunda olduğu ve ... kurumundan alınan raporla imzanın ...’e ait olmadığının anlaşıldığı, hal böyle olunca çekten dolayı ... ve davacı olan keşidecinin sorumlu olmayacağı, çek borçlularının sahte imzadan sonra ciroları olan cirantaların olacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çekler nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.Dava konusu çeklerin keşidecisi olan davacı her iki çekteki lehtar ... imzasının sahte olduğunu iddia etmiştir.Temyiz eden davalı ... çeklere ciro yoluyla hamil olmuştur.Dava konusu çeklerde dış görünüş itibariyle ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığı görülmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 818/1-c maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 677. maddesi uyarınca imzaların istiklali prensibi nedeniyle kambiyo senetlerindeki her imza sahibi kendi imzasından sorumlu olup, başkasının imzalarının sahte olması imzasını inkar etmeyenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.Mahkemece belirtilen bu ilke gözetilmeksizin temyiz eden ... hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.