Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2000
Karar No: 2022/1667
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2000 Esas 2022/1667 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/2000 E.  ,  2022/1667 K.

    "İçtihat Metni"

    İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; dava dışı ... İnş. Ltd. Şti'nin, davacı bankanın ... Şubesinden kredi talebinde bulunduğunu, kredinin teminatını teşkil etmek üzere ...'ın maliki olduğu taşınmazın teminat olarak gösterildiğini, davacı banka tarafından davalı şirketten ekspertiz talebinde bulunulduğunu, davalı şirket tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda, taşınmazın 1.410.000,00.-TL değerinde olduğunun bildirildiğini ve söz konusu taşınmaz üzerinde banka lehine 500.000,00.-TL bedelli ipotek tesis edilmesi sonrası ... İnş. Ltd. Şti.'ne kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek kredi borçlusu ve kefiller aleyhine haciz ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takiplerine girişildiğini, ipotekli taşınmazın kıymet takdirinin yaptırıldığını, İcra Hukuk Mahkemesince yaptırılan kıymet takdiri raporunda taşınmaza 130.000,00.-TL değer takdir edildiğini, ipotekli taşınmazın talepleri üzerine yapılan satış işlemi sonucunda 70.750,00-TL bedelle 3. kişiye ihale edildiğini, yapılan ilamsız takipte İ.İ.K. 143.m. gereği aciz vesikası alındığını, davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanmış olan ekspertiz hizmet sözleşmesi hükmü gereği ekspertize konu gayrimenkulun hatalı değer ve tespiti nedeniyle oluşacak banka zararının ödeneceğinin kabul edildiğini,davalı şirketin değerlemede ağır kusurun söz konusu olduğunu, bankanın dava dışı borçlu şirketten dava tarihi itibariyle 600.000,00.-TL üzerinde alacağı bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 368.743,00.-TL zararın 19.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; 900.000,00.-TL limitli kredinin teminatı olarak 500.000,00.-TL limitli ipotek alındığına göre bankanın gerçekleştirdiği kredi işleminde müvekkil tarafından yapılan değerlemeyi dikkate almadığını, taşınmazın değerlemesi 17.04.2008 tarihinde yapılmış olmasına rağmen ipoteğin 30.10.2008 tarihinde tesis edildiğini, bu süre içinde şartların değiştiğini, davacı bankanın ipotek tesis işlemi sırasında vekil edeni tarafından hazırlanan değerlemeye itibar etmediğini, davalının eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağının kesildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamında; gerçek zarar miktarının belirlenmesi açısından alacağın tahsili için asıl kredi borçlusu yönünden yapılan takiplerin usul ve yasaya uygun sonuçlandırılması, daha doğrusu davacı bankanın dava tarihi itibarıyla alacağını asıl sorumlulardan tahsil etme imkanı olup olmadığı, zararın doğup doğmadığı ve miktarının mevcut dosya kapsamına göre henüz net olarak tespit edilmediği, davacının kredi borcunu asıl borçlulardan tahsil için yasal yolları tüketmediği, ayrıca taşınmaz ipoteğinin kredi sözleşmesinin kurulması aşamasında alınmadığı, aciz vesikasının maddi hukuk açısından bağlayıcı olamayacağı, davacı yanın dayandığı BK 98 madde uyarınca, sorumluluğun kapsamının henüz belirlenemediği, davanın erken açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince, davacının alacağı tahsili bakımından tüm takip yollarını tükettiği, alacağını tahsil etme imkanı bulunmadığından kesin aciz belgesi düzenlendiği, aciz belgesi borçlunun mal varlığının alacaklının alacağını karşılamaya yetmediğini gösteren tek ispat aracı olduğu, ilgililerce şikayet veya itiraz yoluyla İcra Hakimliğince ortadan kaldırılmadıkça geçerli olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava ekspertiz hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminata ilişkindir.
    Davalı şirketin, 17.04.2008 tarihinde dava dışı ... İnş. Ltd. Şti’ne ait taşınmazın kıymet takdirini 1.410.000,00 TL olarak belirlediği, ancak bahse konu icra takibinde taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışa çıkarıldığı, bunun üzerine yapılan kıymet takdirinin 130.000,00 TL olduğu, taşınmazın 70.750,00 TL bedelle satıldığı bu nedenle davalı şirket tarafından kıymet takdirinin doğru yapılmadığı ve davacının bu nedenle zarara uğradığı dosyada sabittir.
    Yerel mahkemece alınan bilirkişi raporlarında gerçek zarar tespiti hükme elverişli şekilde yapılmamıştır. Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde mahkemece ek rapor ile icra dosyasında davacının dava tarihi itibariyle net alacağı hesaplanarak, bu alacaktan taşınmazın ihaleyle satış bedeli mahsup edilerek gerçek zarar tespiti yapılıp çıkan meblağa hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği karar usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın resen BOZULMASINA, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararının KALDIRILMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 28.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi