Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/22031 Esas 2011/21885 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/22031
Karar No: 2011/21885

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/22031 Esas 2011/21885 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Emirdağ Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi tarafından verilen karara göre, davacı-davalı kadın bakire olmasına rağmen uzun süre cinsel ilişki kuramadığı için boşanma davası açmıştır. Mahkeme, davacı-davalı kadının kusurlu olmadığını ve cinsel ilişkinin kurulmamasında davalı-davacı kocanın kusurlu bulunduğunu tespit etmiştir. Ancak, mahkeme davacı-davalı kadının ağır kusurlu olduğunu kabul ettiği için tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerini reddetmiştir. Kanun maddeleri olarak Türk Medeni Kanunu'nun 166/2. maddesi uygulanmadığı belirtilmiştir.
2. Hukuk Dairesi         2010/22031 E.  ,  2011/21885 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Emirdağ Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    TARİHİ :30.07.2010
    NUMARASI :Esas no:2007/21 Karar no:2010/547

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kocanın boşanma davası, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Toplanılan delillerden; tarafların organik bir engellerinin bulunmamasına rağmen uzun bir süre cinsel ilişki kuramadıkları, davacı-davalı kadının bakire olduğu, cinsel ilişkinin kurulmamasında davacı-davalı kadının kusurlu olduğunun kanıtlanamadığı, cinsel ilişkinin kurulmamasında davalı-davacı kocanın kusurlu bulunduğu, davacı-davalı kadının baba evine gönderildiği, böylece evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda davalı-davacı kocanın tamamen kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalıya atfı kabil hiç bir kusurun ispat edilmemesi nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının gerçekleşmediği de anlaşılmaktadır. Kocanın boşanma davasının reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda davalı-davacı kocanın tamamen kusurlu bulunmasına rağmen, mahkemece davacı-davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu kabule bağlı olarak davacı-davalı kadının maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine ve davalı-davacı koca lehine manevi tazminata karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 1. ve 2 bentlerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.12.2011 (Salı.)

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.