4. Ceza Dairesi Esas No: 2015/27534 Karar No: 2016/1865 Karar Tarihi: 08.02.2016
Tehdit - yaralama - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/27534 Esas 2016/1865 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kocaeli 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık tehdit, yaralama ve görevi yaptırmamak için direnme suçlamalarıyla yargılanmıştır. Yerel mahkeme sanığı suçlu bulmuş ve ceza vermiştir. Karar temyiz edildiğinde, yüksek mahkeme verilen cezayı onamış, ancak suçlamanın yapıldığı bazı hukuki şartlar değiştiği için kararda düzeltme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki \"ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibaresini iptal etmesi ve TCK'nın 52/2. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ödenmediği takdirde hapse çevrileceği ihtar edilerek infazı kısıtlamak suretiyle CGTİK’nin 109. maddesi ve bu Kanunun uygulanmasını öngören 20.03.2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren 2006/10218 numaralı Tüzüğün 51. maddesinde belirtilen düzenlemeye aykırı davranılması nedeniyle düzeltme yapılmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 53. maddesi ve 52/2. maddesi, CGTİK’nin 109. maddesi ve 2006/10218 numaralı Tüzük'ün 51. maddesi.
4. Ceza Dairesi 2015/27534 E. , 2016/1865 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2015/376261 MAHKEMESİ : Kocaeli 9. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 06/10/2015 NUMARASI : 2014/643 (E) ve 2015/445 (K) SUÇLAR : Tehdit, yaralama, görevi yaptırmamak için direnme
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit, yaralama ve görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; 1-Tehdit ve yaralama suçlarından hüküm kurulurken; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması, 2-Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde; TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasından çevrilen adli para cezasının, ödenmediği takdirde hapse çevrileceği ihtar edilerek infazı kısıtlamak suretiyle CGTİK’nin 109. maddesi ve bu Kanunun uygulanmasını öngören 20.03.2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren 2006/10218 numaralı Tüzüğün 51. maddesinde belirtilen düzenlemeye aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. Ç..’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, tehdit ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlardan (b) ibareleri çıkartılarak ve görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde, “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı”na ilişkin fıkrası çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.