14. Hukuk Dairesi 2021/282 E. , 2021/2987 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29/04/2013 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil; HMK"nın 125. maddesi uyarınca tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 17/07/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı ... tarafından 1848 ada 16 parsel sayılı taşınmazda 197,80 m2"lik bölümün 2981 sayılı İmar Affı Kanunu uyarınca hak sahibi dava dışı ..."e tapu tahsis belgesi ile tahsis edildiğini, müvekkilinin ise 22.06.1984 tarihinde tapuya şerh edilen temlik sözleşmesi ile tahsis hakkını ... mirasçılarından temlik aldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın 197,80 m2"lik bölümünün tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, 2981 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırıldığını, davacının şahsi hakka dayalı olarak tapu tahsis belgesine istinaden tapu iptali ve tescil isteminde bulunamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Fer"i müdahale talebinde bulunan tapu tahsis belgesi sahibi ... mirasçıları, davacının iddialarının doğru olduğunu, dava konusu taşınmazdaki tahsis hakkını davacıya devrettiklerini ve bedelini aldıklarını, davanın kazanılmasında hukuki menfaatlerinin bulunduğunu belirterek davaya katılma talebinde bulunmuşlar, mahkemece fer"i müdahil olarak davaya katılmalarına karar verilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.10.2015 tarihli 2014/13989 Esas 2015/9056 Karar sayılı ilamıyla “davacının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istediği 1848 ada 16 parsel sayılı taşınmaz, karar tarihinden önce 29.01.2014 tarihinde ... adına tescil edildiğinden mahkemece, HMK"nın 125. maddesi gereğince davacıya seçimlik hakkının hatırlatılması, taraf teşkilinin sağlanması gerektiğinden” söz edilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen ikinci kararın davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.09.2017 tarihli 2017/666 Esas 2017/6985 Karar sayılı ilamıyla “1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Somut olayda, her ne kadar tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi yerinde ise de mahkemece, davacının tahsis hakkını temlik aldığı ... tarafından tapu tahsis belgesinin düzenlenmesi sırasında ödendiği anlaşılan 2.000,00 TL ile satış bedeli olarak 16.12.1991 tarihli "tahsilat müzekkeresi" ile ödendiği anlaşılan 522.830 (eski) TL"nin güncellenmiş değerinin bilirkişiye hesaplattırılarak davalı belediyeden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle hesaplanan rayiç değerine hükmedilmesi doğru görülmediğinden” söz edilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda “...dosyanın inşaat mühendisi ve gayrimenkul değerlendirme uzmanı bilirkişilerine tevdi edilerek, satış bedelinin; paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün, enflasyon, ÜFE, TEFE artık oranları, altın döviz oranlarındaki artışlar gibi ortalama değerler alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücü dikkate alınarak değerinin güncellenmiş miktarının tespit edilmesinin istenildiği, bilirkişi raporuyla 524.830,00- ETL ( 522.830,00 ETL + 2.000.00 ETL) nin dava tarihinde göre güncellenmiş değerinin 548,28 TL olduğunun tespit edildiği” gerekçesiyle ‘Davanın Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine, 548,28 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine’ karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hükmün ikinci bendine “davalı tarafından fazladan ödenen harcın davalıya iadesine ” ibaresinin eklenmesi gerekirken bu hususun belirtilmemesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun (2.) bendine “geri istenmesine” ibaresinden sonra gelmek üzere “davalı tarafından fazladan ödenen harcın davalıya iadesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.